Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

El Adl İsmi Zulmü Ortadan Kaldıran Hakkaniyet

  • 26 Nisan 2025
  • 73

Kâinatın o muhteşem nizamından bir kar tanesinin eşsiz geometrisine, bir mazlumun ahından bir zalimin kaçınılmaz akıbetine, en küçük bir iyiliğin karşılığından en gizli bir kötülüğün hesabına kadar her şeyde tecelli eden o şaşmaz, mutlak ve mükemmel adalet... İşte O, Yüce Rabbimizin El-Adl (Celle Celâlühû) ismidir. Bu mübarek Esma, O'nun her türlü zulümden, haksızlıktan, eksiklikten ve aşırılıktan münezzeh olduğunu; her fiilinde, her hükmünde ve her yaratışında tam bir adalet, denge ve hakkaniyet gözettiğini ilan eder. Gelin, El-Adl isminin o güven veren ve düşündüren tecellilerinde, O'nun şaşmaz adaletine sığınmanın huzurunu ve kendi hayatımızda adaleti tesis etmenin ulvi sorumluluğunu tefekkür edelim.

El-Adl Ne Anlama Gelir? Her Şeyi Yerli Yerince Yapan, Zulmetmeyen Mutlak Adalet

El-Adl: Arapça "adl" (عدل) kökünden gelir. "Adl", 'doğruluk, denklik, eşitlik, hakkaniyet, bir şeyi yerli yerine koymak, ifrat ve tefritten (aşırılıklardan) uzak olmak, zulmün zıddı' gibi çok geniş ve derin anlamlar taşır. El-Adl ismi ise bu sıfatı en kâmil ve mutlak manada ifade eder:

  • Mutlak Âdil Olan: Hükümlerinde, fiillerinde ve takdirlerinde zerre kadar zulüm, haksızlık veya yanlışlık bulunmayan. O, her zaman ve her durumda âdildir.
  • Her Şeyi Tam Yerli Yerince Yapan: Kâinattaki her şeyi bir ölçü, denge ve uyum içinde yaratan ve yöneten. Her varlığa hakkını veren, hiçbir şeyi eksik veya fazla bırakmayan.
  • Hakkaniyet Sahibi: Herkese ve her şeye karşı tam bir hakkaniyetle muamele eden. O'nun adaletinde hiçbir kayırma veya ayrımcılık yoktur.
  • Zulmü Yasaklayan ve Zulmetmeyen: Kendisine zulmü haram kıldığı gibi, kulları arasında da zulmü yasaklayan. O, asla kimseye zulmetmez.
  • Dengeyi Kuran ve Koruyan: Evrendeki ve toplumdaki her türlü dengeyi kuran ve bu dengenin korunmasını emreden. Adalet, bu dengenin temelidir.

El-Adl olan Allah'ın adaleti, sadece cezalandırıcı bir adalet değil, aynı zamanda her şeyi yerli yerine koyan, her hak sahibine hakkını veren, dengeyi ve uyumu sağlayan kuşatıcı bir adalettir.

       

Kur'an'da El-Adl: İlahi Adaletin Emri ve Evrensel Yansıması

   

"Rabbinin kelimesi (Kur'an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O’nun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." (En'âm Suresi, 6/115)

Ve bir başka temel ayette: "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl Suresi, 16/90). Bu ayet, adaletin Allah'ın temel emirlerinden biri olduğunu ve toplumsal hayatın vazgeçilmezi olduğunu vurgular.

Adaletin Tecellileri: Kâinattaki Kozmik Dengeden Ahiretteki Şaşmaz Hesaba El-Adl'in İradetesi

El-Adl olan Rabbimizin adaleti, hayatın ve varlığın her alanında kendini gösterir:

  • Kâinattaki Nizam ve Denge: Gezegenlerin yörüngelerinden atomun yapısına, ekosistemlerdeki hassas ilişkilerden mevsimlerin döngüsüne kadar her şey, O'nun koyduğu adalet ve denge yasalarıyla işler.
  • İnsan Fıtratındaki Adalet Duygusu: Her insanın vicdanında var olan adalet ve hakkaniyet duygusu, El-Adl isminin bir yansımasıdır.
  • Şeriat ve Hukuk Sistemleri: Allah'ın gönderdiği dinler ve bu dinlerin getirdiği hukuk kuralları, insanlar arasında adaleti tesis etmeyi amaçlar.
  • Amellerin Karşılığı: Yapılan her iyiliğin bir karşılığının olması, her kötülüğün de bir sonuç doğurması, O'nun adaletinin bir gereğidir. "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür." (Zilzâl, 99/7-8)
  • Ahiretteki Mutlak Adalet: Bu dünyada tam olarak tecelli etmeyen veya gizli kalan her türlü hak ve haksızlık, ahirette El-Adl olan Allah'ın huzurunda eksiksiz bir şekilde ortaya çıkacak ve mutlak adalet yerini bulacaktır. O gün kimseye zerre kadar haksızlık yapılmayacaktır.

O'nun adaleti, bazen hemen tecelli ederken, bazen de bir imtihan veya daha büyük bir hikmet gereği ertelenebilir. Ancak O'nun vaadi haktır ve adalet mutlaka yerini bulur.

El-Adl Zikrinin Faziletleri: Kalbi Arındırmak, Güvenilir Olmak ve Adaleti Yaşamak

Rabbimizin bu adalet ve denge dolu ismini zikretmek, O'nun şaşmaz adaletine sığınmak, kendi hayatımızda da adil olma şuurunu kazanmak ve kalbimizi her türlü haksızlıktan arındırmaktır. Zikirde aslolan, O'nun her hükmünün en doğru ve en âdil olduğuna tam bir iman ve teslimiyettir.

  • Kalp Saflığı ve Güvenilirlik İçin: Özellikle Cuma günü veya gecesi 104 defa "Yâ Adl" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle kalbinin kin, haset gibi olumsuz duygulardan arınacağı, söz ve davranışlarında dürüstlük ve adaletin tecelli edeceği, bu sayede insanlar arasında güvenilir ve saygın bir yer edineceği umulur.
  • Adaletli Kararlar Verebilmek İçin: Hâkimlerin, yöneticilerin veya herhangi bir konuda karar verme durumunda olanların, adil ve doğru kararlar verebilmek için bu ismi zikrederek Allah'tan yardım dilemeleri tavsiye edilir.
  • Haksızlığa Uğradığında İlahi Adalete Sığınmak İçin: Bir haksızlıkla karşılaşıldığında, intikam duygularına kapılmadan, sabırla ve dua ile El-Adl olan Allah'ın adaletine sığınmak, O'ndan haklı olanın hakkını almasını dilemek en güzel yoldur.
  • Hakkaniyetli ve Dengeli Bir Yaşam İçin: Bu ismi şerifi düzenli olarak tefekkür ederek zikretmek, kişinin kendi hayatında, ilişkilerinde ve kararlarında daha âdil, dengeli ve ölçülü olmasına yardımcı olur.

Bir Not: "İnsanların itaatkâr olması" gibi niyetlerle yapılan bazı geleneksel zikirler yerine, bu Esma'nın tefekkürünü daha çok kendi ahlakımızı güzelleştirmek, adil bir insan olmak ve Allah'ın adaletine olan güvenimizi artırmak yönünde yoğunlaştırmak daha evladır. Başkalarının iradesini etkilemek değil, kendi kalbimizi ve davranışlarımızı Allah'ın rızasına uygun hale getirmek esastır.

El-Adl İsminin Ebced Değeri ve Adaletin Sayısal Mührü

El-Adl (العدل) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 104'tür. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Adl isminin ifade ettiği mutlak adalet, denge ve hakkaniyetin sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin her hükmündeki sonsuz adalet ve denge, sayıların ifade sınırlarının çok ötesindedir.

Kimler, Ne İçin 'Ya Adl' Der? Hakkaniyet, Denge, Doğruluk, Adaletin Tecellisi ve Kalp Saflığı Arayışı

"Yâ Adl!" nidası, kulun her türlü zulüm, haksızlık ve dengesizlik karşısında, mutlak âdil olan ve her şeyi yerli yerine koyan Rabbine sığınmasıdır:

  • Haksızlığa Uğradığını Düşünenler ve Adalet Arayanlar: Kendilerine veya başkalarına yapılan bir haksızlığın son bulması, adaletin yerini bulması ve ilahi bir çözüm için.
  • Kararlarında ve Davranışlarında Âdil Olmak İsteyenler: İnsanlar arasında hüküm verirken, şahitlik yaparken veya günlük ilişkilerinde adil, dürüst ve hakkaniyetli olabilmek için.
  • İç Dünyasında Denge ve Huzur Arayanlar: Aşırı duygulardan, ifrat ve tefritten (aşırılıklardan) kurtulup, kalbinde ve hayatında bir denge ve sükûnet kurmak isteyenler.
  • Güvenilir ve Sözüne Sadık Bir İnsan Olmak İsteyenler: İnsanlar nezdinde güvenilirliğini artırmak, verdiği sözde duran, emanete ihanet etmeyen bir karaktere sahip olmak için.
  • Toplumda Adaletin ve Hakkaniyetin Yayılmasını Dileyenler: Yaşadığı toplumda adaletsizliklerin son bulması, hak ve hukukun üstün olması, her bireyin hakkına kavuşması için dua edenler.

Tefekkür Ufukları: El-Adl İsmiyle Kendi Hayatımızda Adaleti Yaşamak, İlahi Takdire Güvenmek ve Huzur Bulmak

El-Adl ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir adalet bilinci, sorumluluk duygusu ve Allah'ın şaşmaz düzenine karşı bir güven getirir:

  • Adalet Mülkün Temelidir: Hem kâinatın hem de toplumsal hayatın düzeni adalet üzerine kuruludur. Adaletin olmadığı yerde zulüm, kaos ve huzursuzluk hüküm sürer. El-Adl olan Allah, bizleri de adil olmaya çağırır.
  • Kendi Hayatımızda Adaleti Tesis Etmek: Başkalarından adalet beklediğimiz gibi, öncelikle kendi sözlerimizde, davranışlarımızda, ailemizde, işimizde ve tüm ilişkilerimizde adil olmaya gayret etmeliyiz. "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun." (Mâide, 5/8)
  • İlahi Takdirdeki Adalete Güvenmek: Bazen başımıza gelen olayların veya karşılaştığımız durumların adil olmadığını düşünebiliriz. Ancak El-Adl olan Rabbimizin her işinde, bizim o an idrak edemediğimiz bir adalet ve hikmet vardır. O'nun takdirine rıza göstermek, kalbe huzur verir.
  • Zulümden Sakınmak: En küçük bir haksızlığın bile Allah katında bir karşılığı olduğunu bilmek, bizi her türlü zulümden ve başkalarının hakkına tecavüz etmekten alıkoymalıdır.
  • Ahiretteki Mutlak Adalete İman: Bu dünyada her adalet tam olarak tecelli etmese bile, ahirette El-Adl olan Allah'ın huzurunda kurulacak olan ilahi mahkemede zerre kadar haksızlık yapılmayacağına, her hak sahibinin hakkını eksiksiz alacağına iman etmek, müminin en büyük tesellilerindendir.

El-Adl olan Rabbimiz, bizleri her işinde ve hükmünde Kendi adaletine ve hikmetine sığınan, O'nun şaşmaz adaletine güvenen, kendi hayatlarında ise adaleti ayakta tutmaya çalışan, dürüst ve hakkaniyetli kullarından eylesin. Kalplerimizi ve toplumumuzu adalet nuruyla aydınlatsın.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

El Hakem İsmi Adaletle Hükmeden En Yüce Hakim

Sonraki Post

El Latif İsmi Gizli Lütuf ve Sonsuz Nezaket

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz