İstenmeden veren, vaadinden asla dönmeyen, en küçük bir iyiliğe bile kat kat karşılık lütfeden, günahkârın hatasını kolayca affeden ve ikramda bulunurken hiçbir karşılık beklemeyen o sonsuz asalet ve cömertlik sahibi... İşte O, Yüce Rabbimizin El-Kerîm (Celle Celâlühû) ismidir. Bu mübarek Esma, O'nun cömertliğinin bir sınırı olmadığını, lütfunun ve ikramının kesintisiz ve şerefli bir şekilde tecelli ettiğini, O'nun vermesinin bir ihtiyaçtan değil, tamamen kendi Zâtının kereminden kaynaklandığını ifade eder. Gelin, El-Kerîm isminin o her şeyi kuşatan cömertliği ve asaleti altında, O'nun sonsuz lütfuna şükretmenin, O'nun keremine layık bir kul olmanın ve kendi hayatımızda da "kerîm" bir ahlakı yeşertmenin derin manasını tefekkür edelim.
El-Kerîm Ne Anlama Gelir? Asil Cömertlik, Şerefli İkram ve Sonsuz Lütfun Kaynağı
El-Kerîm: Arapça "kerem" (كرم) kökünden gelir. "Kerem", 'cömertlik, şeref, asalet, lütuf, ikram, iyilik, bağışlayıcılık, bir şeyin kendi türünün en iyisi ve en değerlisi olması' gibi çok zengin ve asil anlamlar taşır. El-Kerîm ismi ise bu sıfatları en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:
- Çok Cömert, İkramı Bol Olan: Hiçbir karşılık beklemeden, bol bol veren, lütfu ve ihsanı tükenmeyen. O'nun cömertliği, istenmeden de tecelli eder.
- Çok Şerefli, Asalet Sahibi: Zâtında ve sıfatlarında her türlü eksiklikten münezzeh, en yüce şeref ve asalete sahip olan. O'nun vermesi de şerefli ve asil bir verişledir; minnet altında bırakmaz, incitmez.
- Lütfu ve Keremi Sonsuz Olan: İyiliği, bağışı ve ikramı sürekli ve kesintisiz olan. Her an yeni bir lütufla kullarına muamele eden.
- Vaadini Yerine Getiren: Söz verdiğinde mutlaka yerine getiren, vaadinden asla dönmeyen. O'nun vaadi haktır.
- Günahları Bağışlamada Cömert Olan: Kullarının hatalarını ve günahlarını kolayca affeden, onlara karşı müsamahakâr ve lütufkâr davranan.
- Umulmadık Yerden İkram Eden: Kullarına beklemedikleri anlarda ve ummadıkları şekillerde rızık ve nimetler bahşeden.
El-Kerîm olan Allah'ın cömertliği, sadece maddi nimetlerle sınırlı değildir. O, aynı zamanda iman, hidayet, ilim, hikmet, güzel ahlak gibi en değerli manevi lütufları da kullarına ikram eder. O'nun "keremi", O'nun Zâtının bir gereğidir; bir şeye ihtiyacı olduğu için değil, Zâtı Kerîm olduğu için verir.
Kur'an'da El-Kerîm: Rabbimizin Cömertliğine, Şerefine ve Lütfuna Bir Davet
İnfitâr Suresi 6. ayette Rabbimiz şöyle buyurur: "Ey insan! Seni (yoktan) yaratan, sana (organlarını) düzenleyip güzel bir biçim veren, dilediği bir surette seni terkip eden Kerîm olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?" Bu ayet, insanın nankörlüğüne rağmen Allah'ın ne kadar Kerîm olduğunu hatırlatır.
Hz. Süleyman'ın (a.s.) dilinden Neml Suresi 40. ayette ise "...Rabbim gerçekten Ganiyy’dir (hiçbir şeye muhtaç değildir), Kerîm’dir (çok cömerttir)." ifadesi geçer. Kur'an-ı Kerim'in kendisi için de Vâkıa Suresi 77. ayette "Şüphesiz o, değerli bir Kur’an’dır (Kur'ânun Kerîm)." buyrularak, Allah'ın kelamının da O'nun kereminden bir pay taşıdığı belirtilir.
Kerem Sahibi Olmanın O Eşsiz İncelikleri: El-Kerîm'in Cömertliğindeki Asalet ve Lütuf
El-Kerîm olan Allah'ın cömertliği, diğer cömertlik ifade eden isimlerden (El-Vehhâb, Er-Rezzâk gibi) bazı ince nüanslarla ayrılır:
- İstenmeden Vermek: El-Kerîm, genellikle kul istemeden, onun ihtiyacını bilerek ve lütfederek verir.
- Kolayca Vermek: O'nun için vermek zor değildir, hazineleri sonsuzdur ve hiçbir şey O'ndan eksiltmez.
- Verdiğinde Minnet Etmemek, Onurlandırmak: El-Kerîm, verdiğini başa kakmaz, aksine verdiği kimseyi onurlandırır, şereflendirir.
- Kusurları Görmezden Gelmek, Affetmek: Kerem sahibi, kendisine karşı yapılan hataları ve kusurları kolayca affeder, müsamaha gösterir. El-Kerîm olan Allah da kullarının tövbelerini kabul eder ve günahlarını bağışlar.
- Sözünde Durmak: Kerem sahibi, verdiği sözü mutlaka yerine getirir. El-Kerîm olan Allah'ın vaadi haktır.
Bu incelikler, O'nun cömertliğinin sadece bir bolluk değil, aynı zamanda bir asalet, bir şeref ve bir lütuf olduğunu gösterir.
El-Kerîm Zikrinin Faziletleri: İlahi Cömertliğe Nail Olmak, Dünya ve Ahiret Şerefi Kazanmak, İşlerde Kolaylık
Rabbimizin bu asil ve cömert ismini zikretmek, O'nun sonsuz lütfuna, keremine ve ikramına sığınmak, hem dünyevi hem de uhrevi hayırlar, şeref ve kolaylıklar talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun keremine tam bir iman ve O'na karşı derin bir şükür ve muhabbet duymaktır.
- Dünya ve Ahiret Şerefi, Rızık Bolluğu ve Kolaylık İçin: Her gün düzenli olarak 270 defa "Yâ Kerîm" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle hem dünyada hem de ahirette şerefli bir mertebeye ulaşacağı, rızkının bollaşacağı, işlerinin kolaylaşacağı ve her türlü hayra nail olacağı umulur.
- Meleklerin Duasına Mazhar Olmak ve İşlerin Rast Gitmesi İçin: Bir rivayete göre, yatmadan önce "Yâ Kerîm" ismini zikrederek uyuyan kimse için Allah Teâlâ'nın melekleri görevlendireceği, o meleklerin sabaha kadar o kişiye dua edeceği ve o kişinin işlerinin Allah'ın lütfuyla kolaylaşacağı belirtilmiştir.
- İhtiyaçların Karşılanması ve Sıkıntılardan Kurtulmak İçin: Bu ismi şerifi zikretmek, kişinin her türlü meşru ihtiyacının karşılanmasına, sıkıntılarından ve zorluklarından kurtulmasına vesile olabilir.
- Cömertlik ve Güzel Ahlak Kazanmak İçin: "Yâ Kerîm" zikri, kişinin kalbinde cömertlik, lütufkârlık, affedicilik gibi güzel ahlakların yeşermesine ve "kerîm" bir insan olma yolunda ilerlemesine yardımcı olabilir.
Bir Hatırlatma: Bu zikirlerle talep edilen her türlü lütuf ve ikram, Allah'ın takdirine bağlıdır. Kulun üzerine düşen, samimiyetle dua etmek, helal yoldan gayret göstermek ve O'nun keremine güvenmektir.
El-Kerîm İsminin Ebced Değeri ve Cömertliğin O Zarif Sayısal Yansıması
El-Kerîm (الكريم) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 270'dir. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Kerîm isminin ifade ettiği sonsuz cömertlik, şeref, lütuf ve ikramın sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin kerem hazinelerinin zenginliği ve cömertliğinin enginliği, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Kerîm' Der? Bol Rızık, İzzet, Şeref, Kolaylık, Affedicilik ve İlahi İkram Arayışı
"Yâ Kerîm!" nidası, kulun Rabbimizin o sonsuz cömertliğine, asaletine ve lütfuna olan hayranlığını ve ihtiyacını en içten şekilde ifade etmesidir:
- Maddi ve Manevi Her Türlü Nimeti Bolca İsteyenler: Rızkının genişlemesini, işlerinin kolaylaşmasını, ilim, hikmet, iman gibi manevi lütuflara nail olmayı arzulayanlar.
- Şeref, İzzet ve İtibar Arayanlar (Allah Katında ve İnsanlar Nezdinde): Dünyevi ve uhrevi bir onur, saygınlık ve değer kazanmak isteyenler (kibirsizce).
- Günahlarının Affını ve İlahi Müsamahayı Umanlar: Hatalarından dolayı pişmanlık duyup, Rabbimizin El-Kerîm sıfatıyla tecelli eden affediciliğine ve müsamahasına sığınanlar.
- Zorluklar Karşısında Kolaylık ve Çıkış Yolu Arayanlar: Sıkıntıya düştüğünde, işleri zorlaştığında, Rabbimizin lütfuyla bir kolaylık ve ferahlık kapısı açılmasını dileyenler.
- Cömert ve Asil Bir Ahlaka Sahip Olmak İsteyenler: Kendilerinin de başkalarına karşı cömert, lütufkâr, affedici ve asil bir duruş sergileyebilmesi için Rabbinden yardım isteyenler.
Tefekkür Ufukları: El-Kerîm İsmiyle Cömertliği Yaşamak, Şükretmek, Asil Bir Duruş Sergilemek ve O'nun Sonsuz Lütfuna Hayran Kalmak
El-Kerîm ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir şükran, cömertlik ahlakı, asaletli bir duruş ve Allah'ın sonsuz lütfuna karşı sarsılmaz bir güven ve hayranlık kazandırır:
- Her Nimet O'nun Keremindendir: Sahip olduğumuz her şey; canımız, sağlığımız, aklımız, imanımız, ailemiz, rızkımız... Hepsi El-Kerîm olan Rabbimizin bize karşılıksız birer lütfu ve ikramıdır. Bu idrak, O'na karşı sonsuz bir minnet ve şükür duygusu uyandırır.
- Cömertlik Ahlakların En Güzellerindendir: Rabbimiz nasıl El-Kerîm ise, yani sonsuz cömert ise, biz de O'nun bu ahlakıyla ahlaklanarak, imkânlarımız ölçüsünde başkalarına karşılıksız iyilik yapmaya, cömert olmaya, affedici ve lütufkâr davranmaya gayret etmeliyiz. "Cömertlik, cennet ağaçlarından bir ağaçtır; dalları dünyaya sarkmıştır. Kim onun bir dalına tutunursa, o dal onu cennete götürür." (Hadis-i Şerif meali)
- Allah'tan İsterken Cömertçe İstemek: Mademki Rabbimiz El-Kerîm'dir ve hazineleri sonsuzdur, O'ndan bir şey isterken çekinmemeli, ümitsizliğe kapılmamalı, O'nun keremine yakışır bir şekilde cömertçe ve hayırlı olanı istemeliyiz.
- Kusurlara Değil, Lütfa Odaklanmak: El-Kerîm olan Allah, kullarının kusurlarını ve eksikliklerini değil, onların en küçük bir iyiliğini bile görür ve onu kat kat artırır. Bu, O'nun ne kadar lütufkâr ve asil olduğunu gösterir. Biz de başkalarının kusurlarını aramak yerine, onların iyi yönlerini görmeye çalışmalıyız.
- Asıl Zenginlik Gönül Zenginliğidir: Dünyevi zenginlikler gelip geçicidir. El-Kerîm olan Allah'ın lütfettiği asıl zenginlik ise iman, güzel ahlak, kanaat ve gönül zenginliğidir. Bu zenginlik, kişiyi hem dünyada hem de ahirette şerefli kılar.
El-Kerîm olan Rabbimiz, bizlere Kendi sonsuz cömertliğinden ve kereminden bol bol lütuflar ihsan eylesin. Kalplerimizi cömertlik, şeref ve asaletle doldursun. Bizleri hem Kendisine karşı hem de mahlukatına karşı "kerîm" bir ahlakla yaşayan, şükreden ve O'nun rızasına nail olan bahtiyar kullarından eylesin.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.