Dağların pamuk gibi atıldığı, denizlerin birbirine karıştığı, güneşin dürülüp yıldızların döküldüğü ve yeryüzündeki her canlının kaçınılmaz olarak fâniliği tattığı o nihai anda dahi, varlığı zeval bulmadan, değişmeden, eksilmeden ve kesintisiz bir şekilde devam edecek olan O Mutlak Varlık... İşte O, Yüce Rabbimizin El-Bâkî (Celle Celâlühû) ismidir. Bu mübarek Esma, O'nun varlığının bir sonu olmadığını (bekâ sıfatı), her şey yok olup gittikten sonra dahi Zâtının ebediyen kalıcı olacağını ve O'ndan başka her şeyin geçici ve sonlu olduğunu ifade eder. El-Bâkî ismi, bizlere dünyanın aldatıcı parıltısının ardındaki o kaçınılmaz fâniliği ve ancak O'na yönelerek, O'nun rızasına uygun yaşayarak ve O'nun vaat ettiği ebedi hayata hazırlanarak gerçek ve kalıcı bir huzura ulaşılabileceğini hatırlatır. Gelin, El-Bâkî isminin o her şeyi aşan ebedi varlığı ve kalıcılığı altında, dünyanın geçiciliğini derinden idrak etmenin, Bâki olan Rabbimize gönül bağlamanın ve O'nun katında kalıcı olacak salih amellere yönelmenin o sarsılmaz huzurunu ve hikmetini tefekkür edelim.
El-Bâkî Ne Anlama Gelir? Varlığı Sonu Olmayan, Ebediyen Devam Eden, Değişmeyen, Kalıcı ve Gerçek Varlık
El-Bâkî: Arapça "bekâ" (بقاء) kökünden gelir. "Bekâ", 'kalıcı olmak, devamlı olmak, sonu olmamak, bir şeyin varlığının kesintisiz sürmesi' gibi anlamlar taşır. El-Bâkî ismi ise bu sıfatı en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:
- Varlığı Ebedi Olan, Sonu Gelmeyen: Zamanın ve mekânın ötesinde, yarattığı her şey fâni olup yok olduktan sonra da varlığı kesintisiz bir şekilde devam edecek olan. O'nun için bir son, bir bitiş veya bir yok oluş söz konusu değildir.
- Daima Var Olan, Kalıcı Olan: Varlığı geçici ve ârızî olmayan, her zaman var olan ve varlığı hiçbir şeye bağlı olmayan.
- Değişmeyen, Zeval Bulmayan: Yaratılmışlar gibi değişime, bozulmaya, yaşlanmaya veya yok olmaya maruz kalmayan. O'nun Zâtı ve sıfatları ebediyen aynı mükemmelliktedir.
- Kendisinden Başka Her Şeyin Fâni Olduğu Yegâne Varlık: Göklerde ve yerde var olan her şeyin bir gün son bulacağı, ancak O'nun Zâtının bâki kalacağı.
- Mülkün ve Hükümranlığın Ebedi Sahibi (El-Vâris Manasıyla Yakın): Tüm mülk ve mevcudat fâni olduktan sonra, her şeyin gerçek sahibi ve varisi olarak kalacak olan.
El-Bâkî olan Allah'ın "bekâ" sıfatı, O'nun El-Evvel (varlığının başlangıcı olmayan) ve El-Âhir (varlığının sonu olmayan) isimleriyle de yakından ilişkilidir. O, hem ezelîdir hem ebedîdir. O'nun varlığı, tüm fani varlıkların ötesindeki tek gerçek ve kalıcı hakikattir.
Kur'an'da El-Bâkî: 'Ve Yebkâ Vechu Rabbike Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm'ın O Derin ve Ebedi Manası
Bu mübarek ismin en çarpıcı tecellilerinden biri Rahmân Suresi 26-27. ayetlerde şöyle ifade edilir: "Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak (Küllü men aleyhâ fân). Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır (Ve yebkâ Vechu Rabbike Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm)."
Tâhâ Suresi 73. ayette ise, Firavun'un sihirbazlarının iman ettikten sonra söyledikleri şu sözlerde Allah'ın Bâkî oluşu vurgulanır: "...Allah daha hayırlı ve daha bâkîdir (Vallâhu hayrun ve ebkâ)."
Kasas Suresi 88. ayette de, "O’nun Zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm yalnızca O’nundur ve kesinlikle O’na döndürüleceksiniz." buyrularak, O'ndan başka her şeyin fani olduğu ve sadece O'nun bâki kalacağı kesin bir dille ifade edilir.
Bekânın O Muhteşem Tezahürleri: El-Bâkî'nin Sonsuz Varlığının, Kalıcı Hakikatlerin ve Ebedi Hayatın O Eşsiz Yansımaları
El-Bâkî olan Rabbimizin "kalıcılık" ve "ebediyet" sıfatı, sadece Zâtına mahsus olmakla kalmaz, aynı zamanda O'nun dilediği şeylere de bir "bekâ" lütfetmesiyle tecelli eder:
- Allah'ın Zâtının ve Sıfatlarının Bekâsı: O'nun varlığı ve tüm kemal sıfatları (ilim, kudret, irade vb.) ezelî ve ebedîdir, asla değişmez ve yok olmaz.
- Allah'ın Kelamının (Kur'an'ın) Bekâsı: Rabbimizin sözü olan Kur'an-ı Kerim, tahrifattan korunmuş olarak kıyamete kadar bâki kalacaktır. O'nun hükümleri ve mesajları ebediyen geçerlidir.
- Ahiret Hayatının Bekâsı: Cennet ve cehennem, Allah'ın dilemesiyle ebedi olarak var olacaktır. Müminler için hazırlanan cennet nimetleri ve kâfirler için hazırlanan azap kalıcıdır.
- Ruhların Bekâsı: İnsan ruhu, beden öldükten sonra varlığını sürdürür ve ahirette yeniden diriltilecektir.
- Salih Amellerin Bekâsı (El-Bâkiyâtü's-Sâlihât): Allah rızası için yapılan iyi ve güzel ameller, sadaka-i cariyeler, hayırlı ilim ve salih evlat gibi "kalıcı salih ameller", sevapları ebediyen devam eden yatırımlardır.
Bu dünyadaki her şey geçici iken, sadece Allah Zâtıyla Bâkîdir ve O'nun bâki kıldığı şeyler kalıcıdır. Bu idrak, hayatımızın önceliklerini yeniden belirlememizi sağlar.
El-Bâkî Zikrinin Faziletleri: Hayırların Devamına ve Bereketine Vesile Olması, Afetlerden ve Kötülüklerden Koruması, Kalbe Sekinet ve Ahiret Bilinci Vermesi
Rabbimizin bu varlığı ebedi olan ve sonu gelmeyen ismini zikretmek, O'nun sonsuzluğuna ve kalıcılığına imanımızı tazelemek, O'ndan hayırlı işlerimizde devamlılık, nimetlerimizde bereket, her türlü fani sıkıntıdan ve afetten korunma ve en önemlisi ahirette O'nun bâki olan cennetine nail olma talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun her şeyden sonra da var olacağına ve her şeyin O'na döneceğine tam bir iman ve bu fani dünyaya aldanmama şuurudur.
- Her Türlü Afet ve Beladan Korunmak, Hayırların Devamlılığı İçin: Her gün güneş doğmadan önce 100 defa (veya bazı kaynaklarda 1000 defa) "Yâ Bâkî" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle ömrü boyunca her türlü kazadan, beladan, afetten ve sıkıntıdan korunacağı, malında ve işlerinde bereket ve devamlılık göreceği umulur.
- Dileklerin Kabulü ve Nimetlerin Kalıcılığı İçin: Bu ismi şerifi zikretmek, kişinin meşru ve hayırlı dileklerinin kabulüne, elde ettiği nimetlerin ve başarıların kalıcı ve bereketli olmasına vesile olabilir.
- Üzüntü ve Kederden Kurtulmak İçin Özel Bir Zikir: Özellikle "Yâ Bâkî Ente'l-Bâkî" (Ey Bâkî olan! Ebedi kalan ancak Sensin!) şeklinde yapılan zikrin, kalpteki üzüntü ve kederin giderilmesine, manevi bir ferahlık ve sükûnetin gelmesine yardımcı olabileceği belirtilir.
- Ahiret Bilincini Canlı Tutmak ve Dünyaya Esir Olmamak İçin: Bu ismi tefekkür ederek zikretmek, kişiye dünyanın geçiciliğini, ölümün hakikatini ve ahiretteki ebedi hayatı sıkça hatırlatır. Bu da onun dünyaya aşırı bağlanmasını engeller, ahiret için daha fazla gayret göstermesine ve kalıcı olan salih amellere yönelmesine vesile olur.
Bir Hatırlatma: Bu zikirlerle talep edilen her türlü lütuf, korunma ve bereket, Allah'ın takdirine ve hikmetine bağlıdır. Kulun üzerine düşen, samimiyetle dua etmek, salih ameller işlemek, fani dünyaya aldanmamak ve O'nun El-Bâkî olan ebedi varlığına ve vaadine güvenmektir.
El-Bâkî İsminin Ebced Değeri ve O Ebedi Varlığın ve Sonsuzluğun Sayısal Simgesi
El-Bâkî (الباقي) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 113'tür. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Bâkî isminin ifade ettiği varlığının ebedi olması, sonu gelmemesi ve daima kalıcı olması sıfatının sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin ebediyetinin ve sonsuzluğunun hakikati, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Bâkî' Der? Ebedi Varlığa İman, Fânilikten Kurtuluş, Kalıcı Hayır, Huzur ve Ahirette Sonsuz Saadet Arayışı
"Yâ Bâkî!" nidası, kulun her türlü fani ve geçici varlığın ötesinde, ebediyen bâki kalacak olan Rabbine yönelmesi, O'ndan hayırlı bir akıbet, kalıcı iyilikler, ahiret bilinci ve O'nun sonsuz varlığına olan imanını pekiştirme arzusunu ifade eder:
- Dünyanın Aldatıcılığından Sakınıp Ahirete Yönelmek İsteyenler: Bu dünyanın geçici bir imtihan yeri olduğunu, asıl ve ebedi hayatın ise ahirette başlayacağını idrak ederek, kalbini ve amellerini Bâki olan Rabbine ve O'nun vaat ettiği sonsuz hayata hazırlamak isteyenler.
- Ömrünün Sonunda Hüsn-i Hâtime (Güzel Bir Son) Dileyenler: Hayatlarının sonunda imanla, Allah'ın rızasına uygun bir şekilde ve güzel bir ölümle bu dünyadan ayrılıp, Bâki olan Rabbine kavuşmayı arzulayanlar.
- Amellerinin ve İyiliklerinin Kalıcı Olmasını İsteyenler: Yaptığı hayırların, ibadetlerin ve salih amellerin sevabının "el-bâkiyâtü's-sâlihât" (kalıcı salih ameller) olarak ebediyen devam etmesini umanlar.
- Korku, Endişe ve Kayıp Anlarında Ebedi Bir Sığınağa ve Teselliye Yönelenler: Dünyevi kayıplar, sonlar veya belirsizlikler karşısında, her şeyin ötesinde bâki kalacak olan El-Bâkî'ye sığınarak teselli, güven ve kalıcı bir huzur arayanlar.
- Allah'ın Ebedi Varlığına ve Sıfatlarının Sonsuzluğuna Olan İmanını Derinleştirmek İsteyenler: Her şeyin bir sonu olduğunu ancak Allah'ın bir sonu olmadığını tefekkür ederek, O'nun eşsiz ve benzersiz ebedi varlığına olan imanlarını ve hayranlıklarını artırmak isteyenler.
Tefekkür Ufukları: El-Bâkî İsmiyle Dünyanın O Aldatıcı Fâniliğini Derinden İdrak Etmek, Sadece Bâki Olan Rabbimize Gönül Bağlamak, Hayatımızı Kalıcı Değerler Üzerine İnşa Etmek ve Sonsuz Ahiret Hayatına En Güzel Şekilde Hazırlanmak
El-Bâkî ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir anlam, ahiret şuuru, fani olana değil Bâki olana bağlanma arzusu ve Allah'ın ebedi varlığına karşı sarsılmaz bir iman, teslimiyet ve ümit kazandırır:
- Her Şey Fânidir, Bâki Olan Sadece Allah'tır: El-Bâkî olan Allah, kendisinden başka her şeyin bir gün yok olacağını, varlığı ebediyen ve kesintisiz devam edecek olanın yegâne Kendisi olduğunu bizlere hatırlatır. Bu, O'nun yaratılmamış olduğunu ve her şeyin yaratıcısı olduğunu (El-Evvel ile birlikte) kesin olarak ifade eder. Bu idrak, Tevhid inancının temelini pekiştirir ve dünyaya olan aşırı bağlılığımızı kırar.
- Dünyaya Esir Olmamak, Ahireti Unutmamak: Mademki bu dünya ve içindeki her şey geçicidir, o halde kalbimizi ve tüm enerjimizi sadece fani olanlara bağlamak ne kadar anlamsızdır! Asıl yatırım, Bâki olan Allah'ın rızasını kazanmaya ve ebedi olan ahiret yurduna yönelik olmalıdır.
- El-Evvel, El-Âhir, Ez-Zâhir, El-Bâtın İsimleriyle Birlikte Varlığın Tamamlanmış İdraki: El-Bâkî ismi, bu dörtlü isim grubuyla (Hadîd Suresi) birlikte düşünüldüğünde, Allah'ın zamanı ve mekânı kuşatan, hem başlangıçsız hem sonsuz, hem varlığı apaçık hem de zâtı kavranılamaz olan mutlak ve eşsiz varlığını tam olarak anlamamıza yardımcı olur. O, her yönüyle mükemmel ve kalıcıdır.
- Kalıcı Salih Ameller (El-Bâkiyâtü's-Sâlihât) Peşinde Koşmak: Kur'an-ı Kerim'in de belirttiği gibi, mal ve evlat gibi dünyevi ziynetler geçicidir; ancak "kalıcı salih ameller" Rabbinin katında sevapça da hayırlıdır, ümitçe de hayırlıdır (Kehf, 18/46). El-Bâkî'ye iman, bizi bu kalıcı amellere yöneltir.
- Her Anımızı O'na Dönüşe Bir Hazırlık Olarak Yaşamak: Hayatımızın her anı, eninde sonunda El-Bâkî olan Rabbimize döneceğimiz o nihai ana bir hazırlıktır. Bu bilinç, bizi her anımızı daha dikkatli, daha anlamlı ve O'nun rızasına uygun yaşamaya, O'nun katında "bâki" kalacak işler yapmaya sevk eder.
El-Bâkî olan Rabbimiz, bizlere Kendi ebedi ve eşsiz varlığını derinden idrak etmeyi, bu fani dünyanın geçiciliğini anlayıp kalplerimizi sadece Kendisine bağlamayı, hayatımızı O'nun katında kalıcı olacak salih amellerle bezemeyi ve ömrümüzü hüsn-i hâtime ile sonlandırarak O'nun rızasına ve ebedi cennetine nail olan bahtiyar kullarından eylesin. Her sonumuzu hayırlı ve bâki bir başlangıca vesile kılsın.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.