Kıymetli okuyucularım, Rabbimizin sonsuz nuruna ve O'nun mukaddes isimlerinin o eşsiz gücüne sığınarak manevi yolculuğumuzda ilerlemeye devam ediyoruz. Asırlardır İslam âlimleri ve maneviyat büyükleri tarafından büyük bir huşû ile okunan ve üzerinde derin tefekkürlerde bulunulan Celcelutiye Kasidesi, bu yolda bizlere ışık tutan paha biçilmez bir manevi mirastır. Her bir beyti, Rabbimizin farklı bir tecellisine, farklı bir sırrına ve O'na olan yakarışımızın farklı bir vechesine işaret eder. Bu yazımızda, Celcelutiye'nin 18. beytinin o derin manalarına, içerdiği sırlara, faziletlerine ve tefekkürüne odaklanarak, bu beytin hayatımıza katacağı o ilahi aydınlığı, karanlıklardan nura çıkışı ve Rabbimizin o kutsal isimlerinin bereketiyle kalplerimizin nasıl inşirah bulacağını anlamaya çalışacağız.
Celcelutiye Kasidesi 18. Beyit: Metni, Okunuşu ve O Derin Anlamı
Celcelutiye Kasidesi'nin 18. beyti, özellikle ilahi nurlara mazhar olma, manevi ve maddi karanlıklardan kurtulma, kalp gözünün aydınlanması ve Rabbimizin Kuddûs (her türlü noksanlıktan münezzeh) ve diğer kutsal isimlerinin tecellileriyle arınma niyetiyle okunan, manevi gücü ve feyzi yüksek olduğuna inanılan bir beyittir.
Celcelutiye Kasidesi - 18. Beyit
Arapça Metni:
بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ
بِقُدُّوسِ بَرْقُوتٍ بِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْTürkçe Okunuşu:
Bi nûri celâlin bâzihin ve şerantahin,
Bi kuddûsi berkûtin bihi'z-zulmetüncelet.Genel Anlamı (Bazı Şerhlere Göre):
(Ey Rabbim!) Pek âşikâr, parlak ve şaşaalı bir celâl nuruyla ve "Şerantah" (gibi pek Yüce bir ismin veya sıfatın) hakkı için;
Ve kendisiyle (o nur ve tecelli ile) bütün karanlıkların dağılıp açıldığı "Kuddûs" (her türlü eksiklikten sonsuz derecede münezzeh ve pek kutsal) ve "Berkût" (bütün bereketlerin kaynağı, mübarek kılıcı veya şimşek gibi tesirli olan) isimlerinin (veya bu kelimelerdeki ilahi sırların) tecellisiyle (beni aydınlat, hacetlerimi gider, sıkıntılarımı ortadan kaldır)!(Not: Bu beyitte geçen "Bâzih", "Şerantah", "Berkût" gibi kelimeler, Celcelutiye Kasidesi'nin genelinde olduğu gibi Süryanice kökenli veya özel manalar içeren, Allah Teâlâ'nın belirli yüce sıfatlarına veya İsm-i A'zam'dan bazılarına işaret eden mukaddes kelimeler olarak kabul edilir. "Bâzih"; âşikâr, parlak, yüksek, galip anlamlarına gelebilir. "Şerantah"; bazı şerhlerde Allah'ın Yüceliğine, Varlığının her şeyi kuşatıcılığına işaret eden bir isim olarak yorumlanır. "Berkût" ise bereket kökünden gelerek "mübarek kılıcı, bereketlerin kaynağı" veya "berk" yani şimşek kelimesinden gelerek "şimşek gibi tesirli, karanlıkları anında dağıtan nur" anlamlarına gelebilir. Bu kelimelerin kesin anlamları ve hangi Esmalara tam olarak tekabül ettiği konusunda farklı şerhler ve derin manevi yorumlar bulunmaktadır.)
18. Beytin Satır Aralarındaki O Derin Sırlar ve Hikmetler: Celâl Nuru, Kutsal İsimler ve Karanlıkların Kayboluşu
Celcelutiye'nin bu 18. beyti, kulun Rabbinden ilahi bir nurla aydınlanmayı, O'nun kutsal isimlerinin ve sıfatlarının tecellisiyle her türlü manevi ve maddi karanlıktan kurtulmayı talep etmesini içerir. Bu beyitteki anahtar kavramlar ve sırlar şunlardır:
- "Bi nûri celâlin bâzihin ve şerantahin" (بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ): "Pek âşikâr, parlak ve şaşaalı bir celâl nuruyla ve Şerantah (gibi Yüce bir ismin) hakkı için." Burada, Allah'ın Celâl sıfatının tecelli eden nuruna sığınılır. Celâl, Allah'ın büyüklüğünü, ululuğunu, heybetini ve azametini ifade eder. Bu Celâl nuru, "bâzih" yani çok açık, parlak ve her şeyi kaplayan bir nurdur. "Şerantah" ise Allah'ın bu yüceliğini ve kuşatıcılığını pekiştiren özel bir isim veya sıfat olarak kabul edilir. Bu ifadeyle kul, Rabbinden O'nun azametinin ve ululuğunun nuruyla aydınlanmayı, bu nurun her türlü karanlığı yok etmesini diler.
- "Bi kuddûsi berkûtin bihi'z-zulmetüncelet" (بِقُدُّوسِ بَرْقُوتٍ بِهِ الظُّلْمَةُ انْجَلَتْ): "Kendisiyle bütün karanlıkların dağılıp açıldığı Kuddûs ve Berkût isimlerinin tecellisiyle." El-Kuddûs, Allah'ın her türlü eksiklikten, kusurdan ve yaratılmışlara ait özelliklerden münezzeh, mutlak kutsallık ve paklık sahibi olduğunu ifade eden çok önemli bir Esma'dır. O'nun bu kutsallığının tecellisi, her türlü manevi kiri ve karanlığı temizler. "Berkût" ise, ya bereketlerin kaynağı ya da şimşek gibi tesirli, karanlıkları anında yok eden bir nur ve güç anlamına gelir. Bu iki mübarek ismin veya bu kelimelerdeki ilahi sırların birleşimiyle, her türlü zulmetin (karanlığın) – gerek cehalet karanlığı, gerek günah karanlığı, gerekse korku ve ümitsizlik karanlığı – dağılıp yerini ilahi bir aydınlığa bırakması talep edilir.
Bu beyit, Allah'ın Celâl nuruna, Kuddûs isminin arındırıcı kutsallığına ve "Berkût" kelimesindeki o bereketli veya yıldırıcı güce sığınarak, her türlü karanlığın yok olmasını ve ilahi bir aydınlığa kavuşmayı niyaz eden çok güçlü bir duadır. O'nun isimlerinin ve sıfatlarının tecellisiyle, en yoğun karanlıkların bile bir anda dağılıp gideceğine dair sarsılmaz bir imanı ifade eder.
Celcelutiye 18. Beytinin Zikrinin Faziletleri ve Manevi Faydaları (Doğru Niyetlerle)
Celcelutiye Kasidesi'nin her bir beyti gibi, 18. beytinin de samimiyetle, ihlasla ve doğru niyetlerle okunmasının pek çok manevi faydası ve fazileti olduğuna inanılır. Bu faziletler, elbette her şeyden önce Allah'ın dilemesine ve kulun O'na olan samimi yönelişine bağlıdır:
- Manevi ve Maddi Karanlıklardan Kurtulma: Bu beytin zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle kalbindeki ve hayatındaki her türlü manevi karanlıktan (şüphe, vesvese, cehalet, ümitsizlik gibi) ve maddi sıkıntıların getirdiği bunalımlardan kurtularak ilahi bir aydınlığa ve ferahlığa kavuşacağı umulur.
- Kalp Gözünün (Basiret) Açılması ve Nurlanması: Rabbimizin Celâl nuru ve Kuddûs isminin tecellisiyle, okuyan kişinin kalp gözünün açılmasına, hakikatleri daha net görmesine, imanının ve irfanının artmasına vesile olabilir.
- Her Türlü Sıkıntı ve Musibetin Dağılması: Beyitte geçen "bihi'z-zulmetüncelet" (kendisiyle karanlıkların dağılıp açıldığı) ifadesinin bereketiyle, kişinin karşılaştığı her türlü zorluğun, sıkıntının ve musibetin Allah'ın lütfuyla dağılması ve yerini kolaylığa bırakması dilenir.
- Günahlardan Arınma ve Manevi Temizlik: El-Kuddûs isminin tecellisiyle, işlenen günahlardan dolayı kalpte oluşan manevi kirlerin temizlenmesine, tövbelerin kabulüne ve ruhsal bir arınmaya vesile olabilir.
- Bereket ve Hayır Kapılarının Açılması: "Berkût" kelimesinin taşıdığı bereket manasıyla, okuyan kişinin rızkında, işlerinde ve hayatının her alanında ilahi bir bereket ve hayır kapılarının açılması umulur.
Çok Önemli Bir Uyarı ve Niyetin Mahiyeti: Celcelutiye gibi yüksek manevi güce sahip olduğuna inanılan duaların zikrinde, niyetin son derece saf ve Allah rızasına uygun olması hayati önem taşır. Amaç, daima Allah'ın rızasını kazanmak, O'na yakınlaşmak, O'nun nuruyla aydınlanmak ve O'nun rahmetine sığınmaktır. Asla dünyevi bir çıkar veya başkalarına karşı olumsuz bir niyetle bu tür zikirler yapılmamalıdır.
Tefekkür Ufukları: 18. Beyit ile Rabbimizin O Her Şeyi Aydınlatan Celâl Nuruna ve Kuddûs İsminin Arındırıcı Kutsallığına Sığınmak, Her Türlü Zulmeti O'nun Bereketiyle Yok Etmek
Celcelutiye'nin 18. beyti üzerinde tefekkür etmek, Rabbimizle olan bağımızı daha da güçlendirir, O'nun sonsuz kudretine, nuruna ve arındırıcı kutsallığına olan imanımızı pekiştirir ve hayatımıza şu derin manaları katar:
- Nurun Kaynağı Yalnızca O'dur: Hayatımızdaki her türlü aydınlığın, gerek maddi gerekse manevi nurun kaynağı En-Nûr olan Allah'tır. O'nun Celâl nuru, her şeyi kuşatan ve en derin karanlıkları bile aydınlatan bir nurdur. Bu beyit, bizi bu sonsuz nura sığınmaya davet eder.
- El-Kuddûs İsminin Arındırıcı Gücü: Rabbimizin El-Kuddûs ismi, O'nun her türlü eksiklikten, kirden ve noksanlıktan münezzeh olduğunu ifade eder. Bu ismin tecellisi, kalplerimizi günahların ve vesveselerin kirinden arındırır, ruhlarımıza bir saflık ve kutsallık bahşeder. Karanlıklar, ancak bu kutsal nurla dağılabilir.
- Bereket ve Hayrın Celbi: "Berkût" kelimesi, Allah'tan gelen sonsuz bereketi ve hayrı çağrıştırır. O'nun isimlerine ve sıfatlarına sığınmak, hayatımıza her türlü maddi ve manevi bereketin celbine bir vesiledir.
- Karanlıklardan Aydınlığa Çıkış Ümidi: Hayatımızda ne kadar zorlukla, ne kadar sıkıntıyla veya ne kadar manevi bir karanlıkla karşılaşırsak karşılaşalım, bu beyit bize Rabbimizin nuruyla ve kutsal isimlerinin gücüyle her türlü zulmetin dağılıp gideceğine dair sarsılmaz bir ümit verir.
- Her Yakarışta O'nun İsimlerine Sarılmak: Celcelutiye'nin genelinde olduğu gibi bu beyitte de, Rabbimize O'nun Yüce İsimleri ve Sıfatları hürmetine dua edilir. Bu, dualarımızın kabulü için en güzel ve en etkili yollardan biridir.
Celcelutiye'nin 18. beyti, bizlere Rabbimizin o sonsuz nuruna, arındırıcı kutsallığına ve bereketli lütfuna sığınarak, hayatımızdaki her türlü karanlığı dağıtma ve O'nun aydınlığına ulaşma yolunu gösteren bir manevi meşaledir. Yeter ki bizler, samimiyetle, doğru niyetlerle ve O'nun şanına yakışır bir edeple O'na yönelelim. Rabbim, kalplerimizi ve hayatlarımızı Kendi Celâl nuruyla ve Kuddûs isminin bereketiyle daima aydınlık kılsın.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.
