Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

El Ahir İsmi Her Şey Yok Olduktan Sonra Baki Kalan

  • 26 Nisan 2025
  • 74

Dağların ufalandığı, denizlerin kaynadığı, yıldızların döküldüğü ve yeryüzündeki her canlının fâniliği tattığı o nihai anda dahi varlığı kesintisiz devam edecek olan... Zamanın ve mekânın ötesinde, her türlü sonun ve bitişin ardından Kendisinden başka hiçbir şeyin kalmayacağı o mutlak, ebedî ve eşsiz Son... İşte O, Yüce Rabbimizin El-Âhir (Celle Celâlühû) ismidir. Bu mübarek Esma, O'nun her şeyden sonra var olan, varlığının bir nihayeti olmayan (bekâ sıfatı) ve tüm mahlukat fâni olduktan sonra dahi Zâtının ebediyen bâki kalacağını ifade eder. El-Âhir ismi, her şeyin başlangıcı olan El-Evvel ismiyle birlikte tefekkür edildiğinde, Allah'ın zamanı ve varoluşu hem başından hem de sonundan kuşattığını, O'nun mutlak ve aşkın bir varlık olduğunu bizlere en güçlü şekilde hatırlatır. Gelin, El-Âhir isminin o her şeyin ötesindeki ebedi varlığı altında, dünyanın geçiciliğini, ahiretin hakikatini ve Bâki olan Rabbimize gönül bağlamanın o sarsılmaz huzurunu tefekkür edelim.

El-Âhir Ne Anlama Gelir? Her Şey Fâni Olduktan Sonra Varlığı Devam Eden, Ebedî ve Mutlak Son

El-Âhir: Arapça "âhir" (آخر) kelimesinden gelir. "Âhir", 'son, sonraki, nihai, bir şeyin son kısmı' gibi anlamlar taşır. El-Âhir ismi ise bu sıfatı en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:

  • Son Olan, Varlığının Nihayeti Olmayan (Ebedî): Zamanın ve mekânın ötesinde, yarattığı her şey yok olduktan sonra da varlığı kesintisiz devam edecek olan. O'nun için bir son söz konusu değildir.
  • Her Şeyin Kendisine Döneceği Nihai Merci: Tüm mahlukatın ve tüm işlerin en sonunda kendisine döneceği, hesabın O'nun katında görüleceği nihai varış noktası.
  • Kendisinden Sonra Hiçbir Şey Olmayan: O, öyle bir "Son"dur ki, O'ndan sonra başka bir varlık veya bir devamlılık yoktur. Her şey O'nda nihayete erer ve O bâki kalır.
  • Her Şeyi Kuşatan ve Varis Olan (El-Vâris Manasıyla Yakın): Tüm mülk ve mevcudat fâni olduktan sonra, her şeyin gerçek sahibi ve varisi olarak kalacak olan.

El-Âhir olan Allah'ın "son" oluşu, bizim anladığımız zamansal bir bitişin ötesindedir. O, zamanı da yaratan olduğu için, O'nun Âhiriyeti, zamanın da sonrasında olan, mutlak bir ebediyettir. O, her şey yok olduğunda dahi varlığıyla kâim olandır. Bu, O'nun El-Bâkî (Varlığı Devamlı Olan) ismiyle de yakından ilişkilidir.

       

Kur'an'da El-Evvel, El-Âhir, Ez-Zâhir, El-Bâtın: Varlığın ve Zamanın Ötesindeki O Eşsiz ve Kuşatıcı Tanımın Mührü

   

Bu dört mübarek isim, Kur'an-ı Kerim'de Hadîd Suresi'nin 3. ayetinde bir arada zikredilir: "O Evvel’dir (her şeyden öncedir), Âhir’dir (her şeyden sonradır), Zâhir’dir (varlığı apaçık delillerle bilinendir), Bâtın’dır (zâtı akıllarla kavranılamayan, her şeyin iç yüzünü bilendir). O, her şeyi hakkıyla bilendir (El-Alîm)."

Bu ayet, Allah Teâlâ'nın varlığının zaman ve mekânla sınırlı olmadığını, O'nun hem her şeyin başlangıcı (El-Evvel) hem de her şeyin nihai sonu ve ötesi (El-Âhir) olduğunu; hem varlığının delillerinin kâinatta apaçık olduğunu (Ez-Zâhir) hem de Zâtının ve hakikatinin tam olarak kavranılamayacağını, her şeyin iç yüzünü ve gizliliklerini bildiğini (El-Bâtın) ifade eder. Bu dört isim, O'nun her şeyi kuşatan mutlak varlığını, ilmini ve zamanın ötesindeki aşkınlığını en mükemmel şekilde tanımlar.

Âhiriyetin O Derin Anlam Katmanları: El-Âhir'in Varlığındaki Sonsuzluk, Her Şeyin O'na Dönüşü ve Bâki Olan Hakikat

El-Âhir olan Rabbimizin "Son" oluşu, sadece zamansal bir nihayeti değil, aynı zamanda varlık ve hakikat açısından da bir mutlaklığı ifade eder:

  • Varlıkta Âhiriyet: O, varlığı kendiliğinden ve ebedî olandır. Diğer tüm varlıklar ise sonludur ve O'na dönecektir. O'nun varlığı, tüm fani varlıkların ötesindeki tek gerçek ve kalıcı varlıktır.
  • Hakikatte Âhiriyet: Dünyadaki tüm geçici gerçekler, sahte değerler ve aldatıcı görünüşler yok olup gittiğinde, geriye sadece El-Hakk olan Allah'ın mutlak hakikati kalacaktır. O, en son ve en kesin hakikattir.
  • Hükümde Âhiriyet: Dünyadaki tüm mahkemeler, yargılar ve kararlar son bulduğunda, ahirette nihai ve en âdil hükmü verecek olan El-Hakem olan Allah'tır. O'nun hükmü en son ve en geçerli hükümdür.
  • Sığınakta Âhiriyet: Dünyadaki tüm dayanaklar yıkıldığında, tüm sığınaklar yok olduğunda, müminler için yegâne ve ebedi sığınak El-Âhir olan Allah'tır.

O'nun Âhiriyeti, O'nun tekliği (El-Vâhid, El-Ahad) ve her şeyin gerçek sahibi oluşu (Mâlikü'l-Mülk, El-Vâris) ile de yakından ilişkilidir.

El-Âhir Zikrinin Faziletleri: Hüsn-i Hâtimeye (Güzel Sona) Vesile Olması, Kalbe Sekinet Vermesi, Ahiret Bilincini Güçlendirmesi ve Bâki Olana Yönelmek

Rabbimizin bu her şeyin nihai sonu ve ebedi varlığı olan ismini zikretmek, O'nun sonsuzluğuna ve bekâsına imanımızı tazelemek, O'ndan hayırlı bir son (hüsn-i hâtime), kalbimize ahiret bilinciyle bir sükûnet ve fani dünyaya aldanmaktan korunma talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun her şeyden sonra da var olacağına ve her şeyin O'na döneceğine tam bir iman ve teslimiyettir.

  • Hayırlı Bir Son (Hüsn-i Hâtime) İçin: Her gün düzenli olarak [zikir adedi, örneğin 801 defa] "Yâ Âhir" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle ömrünün sonunda imanla ve güzel bir hal üzere (hüsn-i hâtime) bu dünyadan ayrılacağı umulur.
  • Kalp Huzuru ve Dünyaya Aşırı Bağlılıktan Kurtulmak İçin: Bu ismi şerifi tefekkür ederek zikretmek, kişinin kalbindeki dünya sevgisini ve fani şeylere olan aşırı bağlılığını azaltmasına, yerine ahiret yurduna yönelik bir özlem ve Allah'a olan teslimiyetle bir huzur (sekinet) gelmesine yardımcı olabilir.
  • Ahiret Bilincini Canlı Tutmak İçin: "Yâ Âhir" zikri, kişiye sürekli olarak dünyanın geçiciliğini, ölümün hakikatini ve ahiretteki ebedi hayatı hatırlatır. Bu da onun hayatını daha anlamlı ve sorumlu bir şekilde yaşamasına vesile olur.
  • Her Türlü İşin Hayırla Sonuçlanması Niyetiyle: Başladığı bir işin veya girişimin, Allah'ın izniyle hayırlı bir şekilde sonuca ulaşması, akıbetinin güzel olması niyetiyle bu Esma'ya sığınılabilir.
  • Allah'tan Başka Her Şeyin Fani Olduğunu İdrak Etmek İçin: Bu ismi zikretmek, "Küllü men aleyhâ fân ve yebkâ vechu Rabbike Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm" (Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. - Rahmân, 55/26-27) ayetinin manasını kalpte daha derinden hissetmeye yardımcı olur.

Bir Not: Bu zikirlerle talep edilen her türlü lütuf ve güzel akıbet, Allah'ın takdirine ve rahmetine bağlıdır. Kulun üzerine düşen, samimiyetle dua etmek, salih ameller işlemek ve O'nun El-Âhir olan ebedi varlığına ve vaadine güvenmektir.

El-Âhir İsminin Ebced Değeri ve O Ebedi Sonsuzluğun Sayısal İfadesi

El-Âhir (الآخر) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 801'dir. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Âhir isminin ifade ettiği her şeyden sonra var olma, varlığının bir sonu olmama ve mutlak ebediyet sıfatının sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin ebediyetinin ve sonsuzluğunun hakikati, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesindedir.

Kimler, Ne İçin 'Ya Âhir' Der? Hayırlı Bir Son, Ahiret Yurdu Bilinci, Fânilikten Bâkiliğe Yöneliş ve Ebedi Varlığa İman Arayışı

"Yâ Âhir!" nidası, kulun her türlü fani ve geçici varlığın ötesinde, ebediyen bâki kalacak olan Rabbine yönelmesi, O'ndan hayırlı bir akıbet, ahiret bilinci ve O'nun sonsuz varlığına olan imanını pekiştirme arzusunu ifade eder:

  • Ömrünün Sonunda Hüsn-i Hâtime İsteyenler: Hayatlarının sonunda imanla, Allah'ın rızasına uygun bir şekilde ve güzel bir ölümle bu dünyadan ayrılmayı dileyenler.
  • Dünyanın Geçiciliğini İdrak Edip Ahirete Yönelmek İsteyenler: Dünyanın aldatıcı cazibesine kapılmaktan korunup, kalbini ve amellerini asıl ve ebedi yurt olan ahirete hazırlamak isteyenler.
  • Her İşin Sonucunun Allah'a Ait Olduğunu Bilenler: Başladıkları her işin, her çabanın ve her niyetin nihai sonucunun Allah'ın takdirinde olduğunu bilerek, O'ndan hayırlı bir son ve güzel bir akıbet dileyenler.
  • Allah'ın Ebedi Varlığına ve Bekâsına Olan İmanını Güçlendirmek İsteyenler: Her şeyin bir sonu olduğunu ancak Allah'ın bir sonu olmadığını tefekkür ederek, O'nun eşsiz ve benzersiz ebedi varlığına olan imanlarını derinleştirmek isteyenler.
  • Korku ve Endişe Anlarında Ebedi Bir Sığınağa Yönelmek İsteyenler: Dünyevi kayıplar, sonlar veya belirsizlikler karşısında, her şeyin ötesinde bâki kalacak olan El-Âhir'e sığınarak teselli ve güven arayanlar.

Tefekkür Ufukları: El-Âhir İsmiyle Dünyanın Fâniliğini Derinden İdrak Etmek, Bâki Olan Rabbimize Gönül Bağlamak ve Her Anımızı O'na Dönüşe Hazırlıkla Yaşamak

El-Âhir ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir anlam, ahiret şuuru, fani olana değil Bâki olana bağlanma arzusu ve Allah'ın ebedi varlığına karşı sarsılmaz bir iman ve teslimiyet kazandırır:

  • Her Şeyin Sonu Vardır, Ancak O Bâkidir: El-Âhir olan Allah, kendisinden sonra hiçbir şeyin kalmayacağı, varlığı ebediyen devam edecek olan yegâne Zâttır. Bu, O'nun yaratılmamış olduğunu ve her şeyin yaratıcısı olduğunu (El-Evvel ile birlikte) kesin olarak ifade eder. Bu idrak, Tevhid inancının temelini pekiştirir.
  • Dünyaya Aşırı Bağlanmanın Anlamsızlığı: Mademki bu dünya ve içindeki her şey bir gün son bulacaktır, o halde kalbimizi fani olanlara değil, Bâki olan El-Âhir'e bağlamalıyız. Bu, bizi gereksiz hırslardan, dünya sevgisinin esaretinden ve kaybetme korkusundan özgürleştirir.
  • El-Evvel, El-Âhir, Ez-Zâhir, El-Bâtın İsimleriyle Varlığın Tamamlanmış İdraki: El-Âhir ismi, bu dörtlü isim grubuyla birlikte düşünüldüğünde, Allah'ın zamanı ve mekânı kuşatan, hem başlangıçsız hem sonsuz, hem varlığı apaçık hem de zâtı kavranılamaz olan mutlak ve eşsiz varlığını tam olarak anlamamıza yardımcı olur. O, her yönüyle mükemmel ve kuşatıcıdır.
  • Her Anımız Bir Hazırlıktır: Hayatımızın her anı, eninde sonunda El-Âhir olan Rabbimize döneceğimiz o nihai ana bir hazırlıktır. Bu bilinç, bizi her anımızı daha dikkatli, daha anlamlı ve O'nun rızasına uygun yaşamaya sevk eder.
  • Hayırlı Bir Son (Hüsn-i Hâtime) En Büyük Nimettir: Dünyadaki en büyük kazançlardan biri, ömrünü imanla tamamlayıp, El-Âhir olan Rabbinin huzuruna yüzü ak bir şekilde varabilmektir. Bunun için dua etmek ve salih ameller işlemek müminin şiarıdır.

El-Âhir olan Rabbimiz, bizlere Kendi ebedi ve eşsiz varlığını derinden idrak etmeyi, bu fani dünyanın geçiciliğini anlayıp ahiret için en güzel hazırlığı yapmayı, kalplerimizi sadece Kendisine bağlamayı ve ömrümüzü hüsn-i hâtime ile sonlandırarak O'nun rızasına ve ebedi cennetine nail olan bahtiyar kullarından eylesin. Her sonumuzu hayırlı bir başlangıca vesile kılsın.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

El Evvel İsmi İlk Olan Varlığının Başlangıcı Olmayan

Sonraki Post

Ez Zahir İsmi Varlığı Apaçık Her Şeyde Görünen Allah

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz