Varlık âleminde O'nun iradesine direnebilecek, O'nun hükmüne karşı çıkabilecek hiçbir güç, hiçbir varlık yoktur. O, dilediğini her durumda yerine getiren, her şeyi mutlak egemenliği altına alan, zorbaları ve isyankârları kahredip boyun eğdiren: El-Kahhâr (Celle Celâlühû). Bu celalli ve heybetli Esma, Yüce Allah'ımızın sonsuz kudretini, karşı konulmaz galibiyetini ve her şeyi kuşatan hâkimiyetini ifade eder. El-Kahhâr ismi, zalimler için bir tehdit iken, mazlumlar için bir ümit kapısı; nefsine esir olanlar için ise bir uyarı ve arınma vesilesidir. Gelin, El-Kahhâr isminin o sarsılmaz gücü karşısında acziyetimizi idrak edip, O'na teslim olmanın ve O'nun adaletine sığınmanın manasını tefekkür edelim.
El-Kahhâr Ne Anlama Gelir? Mutlak Galibiyetin ve Boyun Eğdirmenin Sahibi
El-Kahhâr: Arapça "kahr" (قهر) kökünden gelir. Bu kök, 'üstün gelmek, zorlamak, boyun eğdirmek, ezmek, yok etmek' gibi anlamlar taşır. El-Kahhâr ismi ise bu fiili mübalağa ile (çokça ve kesin olarak yapan anlamında) ifade eder:
- Her Şeye Mutlak Surette Galip Gelen: Hiçbir şekilde mağlup edilemeyen, her zaman ve her durumda üstün gelen.
- Her Şeyi Hükmü Altına Alan: Canlı cansız bütün varlıkları, iradeleri ve güçleriyle birlikte kendi mutlak iradesine ve hükmüne boyun eğdiren.
- Düşmanlarını Kahreden: Hakka ve adalete karşı çıkanları, isyan edenleri, zalimleri ve zorbaları etkisiz hale getiren, onları hezimete uğratan.
- İradesine Karşı Konulamayan: O bir şeye "Ol!" dediğinde, ona karşı gelecek hiçbir güç yoktur. Her şey O'nun emrine amadedir.
El-Kahhâr olan Allah'ın bu sıfatı, O'nun adaletinin, hikmetinin ve mutlak egemenliğinin bir tecellisidir. O'nun kahretmesi asla keyfi bir zorbalık değil, ilahi bir düzenin ve hakkın yerini bulmasının bir gereğidir.
Kur'an'da El-Kahhâr: Tevhidin ve İlahi Kudretin Sarsılmaz İlanı
"De ki: Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Tek ve Kahhâr olan Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur." (Sâd Suresi, 38/65)
Kur'an-ı Kerim'de El-Kahhâr ismi sıkça El-Vâhid (Tek Olan) ismiyle birlikte zikredilir. Bu, O'nun kahredici gücünün ve mutlak hâkimiyetinin, O'nun bir ve tek ilah oluşundan kaynaklandığını vurgular. O'ndan başka hiçbir varlıkta gerçek ve bağımsız bir güç yoktur.
El-Kahhâr Zikrinin Faziletleri: Nefse Hâkim Olmak, Zulme Karşı İlahi Bir Kalkan
Rabbimizin bu celalli ismini zikretmek, O'nun sonsuz kudretine sığınmak, hem dış düşmanlara ve zalimlere karşı ilahi bir yardım talep etmek, hem de en büyük düşmanımız olan nefsimizin kötü arzularını kahretmek için bir vesiledir. Zikirde aslolan, O'nun gücüne tam bir iman ve adaletine sarsılmaz bir güvendir.
- Zalim ve Düşmanların Şerrinden Korunmak İçin: Her gün düzenli olarak 306 defa "Yâ Kahhâr" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle zalimlerin zulmünden, düşmanların ve hasetçilerin şerrinden emin olacağı, onlara karşı manevi bir üstünlük ve korunma elde edeceği umulur.
- Nefsin Kötü Arzularını Yenmek İçin: Bu ismi şerifi zikretmek, kişinin kendi nefsindeki dünyaya aşırı meyil, kibir, öfke gibi olumsuz duyguları ve günaha çağıran istekleri "kahretmesine", yani kontrol altına almasına yardımcı olur. Kalbi dünya sevgisinden arındırıp Allah sevgisiyle doldurmaya bir vesiledir.
- Hayırlı İsteklerin Kabulü İçin: Meşru ve hayırlı dileklerin kabulü, zorlukların aşılması ve engellerin ortadan kalkması niyetiyle bu ismi şerif zikredilebilir.
- Özel Bir Korunma Duası: "Yâ Kahhâr, Yâ Cebbâr, Yâ Ze'l-Batşi'ş-Şedîd! Entellezî lâ yutaku intikâmühû" (Ey Kahhâr, Ey Cebbâr, Ey yakalaması pek çetin olan! Sen, intikamına güç yetirilemeyen Zâtsın) gibi dualarla birlikte bu ismin zikredilmesi, özellikle zorlu düşmanlara ve büyük sıkıntılara karşı bir sığınma olarak görülmüştür.
Önemli Bir İlke: Bu tür celalli isimlerin zikrinde niyetin çok saf olması, asla kişisel intikam, haksız bir üstünlük veya başkasına zarar verme amacı güdülmemesi gerekir. Amaç, ilahi adalete sığınmak, zulmün bertaraf olması ve nefsin terbiyesidir. Ehil bir âlimden veya manevi bir rehberden tavsiye almak her zaman daha feyizli olacaktır.
El-Kahhâr İsminin Ebced Değeri ve Kahredici Gücün Sayısal İfadesi
El-Kahhâr (القهار) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 306'dır. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde ve ismin ifade ettiği mutlak galibiyet ve her şeyi hükmü altına alan kudretin sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin El-Kahhâr olarak tecellisi, sayıların ve harflerin ifade edebileceği her türlü sınırın ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Kahhâr' Der? Mazlumun Duası, Nefsin Terbiyesi ve Hakkın Tesisi
"Yâ Kahhâr!" nidası, kulun kendi acziyetini ve dünyanın imtihanlarını idrak ederek, her şeye gücü yeten, adaletiyle hükmeden ve zulmü yok eden Rabbine sığınmasıdır:
- Zulme Uğrayanlar ve Mazlumlar: Kendilerine yapılan haksızlıkların son bulması, zalimlerin adalete boyun eğmesi ve ilahi yardımın tecelli etmesi için.
- Nefsiyle Mücadele Edenler: Kendi içlerindeki kötü arzu ve eğilimleri, günaha çağıran vesveseleri ve dünya sevgisinin aşırılığını "kahretmek", yani kontrol altına almak için.
- Haksızlığa ve Kötülüğe Karşı Duranlar: Toplumdaki veya çevresindeki haksızlıklara, fitneye ve fesada karşı ilahi bir güç ve destek talep etmek için.
- İradesini Güçlendirmek ve Bağımlılıklardan Kurtulmak İsteyenler: Zararlı alışkanlıklara, bağımlılıklara veya kendisini esir alan olumsuz durumlara karşı direnme ve galip gelme gücünü Rabbinden istemek için.
Tefekkür Ufukları: El-Kahhâr İsmiyle Adalete Sığınmak, Nefsi Dizginlemek ve Teslim Olmak
El-Kahhâr ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatın zorlukları ve adaletsizlikleri karşısında mümince bir duruş sergilememize, aynı zamanda kendi iç dünyamızı da gözden geçirmemize vesile olur:
- Mutlak Güç Yalnızca Allah'ındır: Dünyada ne kadar güçlü görünürse görünsün, hiçbir varlık veya sistem Allah'ın El-Kahhâr sıfatı karşısında direnemez. Bu, mümini fani güçlere aldanmaktan veya onlardan aşırı korkmaktan alıkoyar.
- Adaletin Kaçınılmazlığı: El-Kahhâr olan Allah, zulme ve haksızlığa asla razı olmaz. Er ya da geç, ilahi adalet tecelli edecek ve her hak sahibi hakkını alacaktır. Bu, mazlum için bir teselli, zalim için ise bir uyarıdır.
- Nefsin Terbiyesi En Büyük Cihattır: Dış düşmanlardan önce, insanın kendi içindeki en büyük düşman olan nefsiyle mücadele etmesi ve onu El-Kahhâr'ın yardımıyla "kahretmesi" gerekir. Gerçek kahramanlık, nefsine galip gelmektir.
- Teslimiyetteki Huzur: Her şeyin El-Kahhâr olan Allah'ın mutlak kontrolü altında olduğunu bilmek, O'nun iradesine teslim olmak, kalbe derin bir huzur ve güven verir. O'nun yaptığı her işte bir hikmet vardır.
- Dünya Sevgisinin Esaretinden Kurtuluş: El-Kahhâr ismi, kalbi dünyaya ve geçici zevklere aşırı bağlanmaktan korur. Çünkü O, her şeyin üstünde ve her şeyden müstağnidir. Kalbi O'nun sevgisiyle doldurmak, diğer tüm sevgileri O'nun rızasına tabi kılar.
El-Kahhâr olan Rabbimiz, bizleri Kendi karşı konulmaz gücüyle her türlü şerden ve zulümden muhafaza eylesin, nefsimizin kötü arzularına karşı bizlere yardım etsin ve bizleri sadece Kendisine boyun eğen, rızasına teslim olan kullarından kılsın.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.