Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

El Kebir İsmi Şerifi En Büyük Mutlak Ululuk Sahibi

  • 26 Nisan 2025
  • 122

Göklerin ve yerin heybeti, dağların sarsılmazlığı, okyanusların enginliği... Tüm bunlar O'nun "büyüklüğünün" sadece birer nişanesi. İnsan aklının tasavvur edebileceği her türlü büyüklüğün, ululuğun ve şanın çok ötesinde, zâtı ve sıfatlarıyla mutlak ve en büyük olan Yüce Rabbimizin o heybetli ismi: El-Kebîr (Celle Celâlühû). Bu mübarek Esma, O'nun herhangi bir varlıkla kıyaslanamayacak derecede büyük olduğunu, şanının ve mertebesinin her şeyin üzerinde bulunduğunu ve O'nun büyüklüğü karşısında her şeyin bir hiç mesabesinde kaldığını ifade eder. Gelin, El-Kebîr isminin o her şeyi kuşatan ve akılları aşan büyüklüğü karşısında kendi küçüklüğümüzü idrak edip, O'na sonsuz bir hayranlık, saygı ve teslimiyetle yönelmenin, "Allahu Ekber" nidasının ardındaki derin manayı tefekkür edelim.

El-Kebîr Ne Anlama Gelir? Zatında, Sıfatlarında ve Fiillerinde Mutlak ve En Büyük Olan

El-Kebîr: Arapça "kiber" (كبر) veya "kibriyâ" (كبرياء) kökünden gelir. Bu kökler, 'büyük olmak, ulu olmak, yaşça veya mertebece üstün olmak, azametli olmak' gibi anlamlar taşır. El-Kebîr ismi ise bu sıfatları en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:

  • Her Şeyden En Büyük Olan: Yaş, zaman, mekân, cisim, kuvvet, ilim, şeref gibi her türlü ölçü ve kıyasın ötesinde, mutlak ve hakiki büyüklüğün yegâne sahibi. O'ndan daha büyük hiçbir şey yoktur ve olamaz.
  • Ululuk ve Kibriyâ Sahibi: Şanı yüce, azameti sonsuz, ululuğu ve haşmeti benzersiz olan. Kibriyâ (büyüklük ve ululuk) sadece O'na mahsustur.
  • Zâtının ve Sıfatlarının Mahiyeti Anlaşılamayacak Kadar Büyük Olan: İnsan aklı, O'nun gerçek büyüklüğünü, zâtının ve sıfatlarının sonsuzluğunu tam olarak kavrayamaz. O, her türlü tasavvurun ve idrakin fevkindedir.
  • Her Türlü Noksanlıktan Münezzeh ve Yüce Olan: Büyüklüğü, aynı zamanda O'nun her türlü eksiklikten, acizlikten ve yaratılmışlara ait özelliklerden uzak ve yüce olduğunu da ifade eder.

El-Kebîr olan Allah'ın büyüklüğü, O'nun Zâtına ait, ezelî ve ebedî bir sıfattır. Sonradan kazanılmış veya bir başkasına nispetle olan bir büyüklük değildir. O, her zaman ve her durumda "En Büyük"tür.

       

Kur'an'da El-Kebîr: Yüceliğin ve Ululuğun Birlikte İlanı (El-Aliyy El-Kebîr)

   

"O (Allah), gaybı da, görünen âlemi de bilendir, Kebîr’dir (pek büyüktür), Müteâlî’dir (her şeyden yücedir)." (Ra'd Suresi, 13/9)

Kur'an-ı Kerim'de El-Kebîr ismi sıkça El-Aliyy (en yüce, en âlî olan) ismiyle birlikte zikredilir: "...Şüphesiz Allah Aliyy'dir (çok yücedir), Kebîr'dir (çok büyüktür)." (Hac Suresi, 22/62; Lokman Suresi, 31/30; Sebe' Suresi, 34/23; Nisâ Suresi, 4/34; Mü'min Suresi, 40/12). Bu birliktelik, O'nun hem mertebe ve şan olarak en yüce (El-Aliyy) hem de zât ve sıfatlar olarak en büyük (El-Kebîr) olduğunu, bu iki yüce sıfatın O'nda kemal derecesinde bulunduğunu vurgular.

Büyüklüğün Ötesinde Bir Büyüklük: El-Kebîr, El-Azîm, El-Aliyy İsimlerinin O İnce ve Derin Nuansları

Allah Teâlâ'nın büyüklüğünü ifade eden bu üç güzel isim (El-Kebîr, El-Azîm, El-Aliyy) arasında ince ve birbirini tamamlayan anlam farkları vardır:

  • El-Kebîr: Genellikle her türlü kıyasın ötesinde, zâtı itibarıyla "en büyük" olmayı, O'nun yanında diğer her şeyin küçük ve önemsiz kalmasını ifade eder. Birincil ve temel bir büyüklüktür.
  • El-Azîm: Daha çok şanının, kadrinin, heybetinin ve ululuğunun akıllara durgunluk veren, kavranılamaz derecede büyük olmasını vurgular. İçsel bir azamet ve haşmet anlamı taşır.
  • El-Aliyy: Mertebe, şeref, güç ve hükümranlık açısından her şeyin üzerinde, en yüce ve en âlî konumda olmayı ifade eder. Bir üstünlük ve aşkınlık anlamı ön plandadır.

Bu isimler, Rabbimizin sonsuz büyüklüğünün farklı vechelerini bizlere tanıtır ve O'na olan hayranlığımızı artırır.

El-Kebîr Zikrinin Faziletleri: İlahi Azamete Sığınmak, Saygınlık Kazanmak, Borçtan ve Sıkıntıdan Kurtulmak

Rabbimizin bu her şeyden büyük olan ismini zikretmek, O'nun sonsuz büyüklüğünü ve ululuğunu ikrar etmek, O'na sığınmak ve O'ndan yardım, saygınlık ve her türlü hayır talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun büyüklüğü karşısında kendi hiçliğimizi hissederek tam bir teslimiyet ve tevazu içinde olmaktır.

  • İnsanlar Arasında Saygınlık ve İtibar İçin: Her gün düzenli olarak 100 defa "Yâ Kebîr" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle insanlar arasında saygınlığının ve itibarının artacağı, sözünün dinlenir olacağı umulur.
  • Dileklerin Kabulü, Borçtan Kurtulma ve İşlerde Başarı İçin: Günde 232 defa "El-Kebîr" ismini zikretmeye devam eden kişinin, meşru ve hayırlı dileklerinin kabul edileceği, eğer borcu varsa borcundan kurtulacağı, işinden veya makamından haksız yere uzaklaştırılmışsa tekrar hayırlı bir konuma gelebileceği veya daha iyi fırsatlara kavuşabileceği rivayet edilir.
  • Korku Anlarında Güven ve Cesaret İçin: Kişi, korktuğu bir durumla veya kişiyle karşılaştığında "Yâ Kebîr" diyerek Allah'ın sonsuz büyüklüğüne sığınırsa, kalbine bir güven ve cesaret gelebilir.
  • Ağır Borç Yükü Altında Olanlar İçin: Özellikle büyük borçları olanların, samimi bir dua ve gayretle birlikte bu ismi şerifi zikretmeye devam etmelerinin, borçlarından kurtulmalarına bir vesile olabileceği belirtilir.

Bir Hatırlatma: Bu zikirlerle talep edilen dünyevi faydalar, asla Allah'ın rızasının ve ahiret saadetinin önüne geçmemelidir. Niyet, her zaman O'nun büyüklüğünü anmak, O'na sığınmak ve O'nun lütfuna nail olmak olmalıdır. Helal yoldan çaba göstermek de esastır.

El-Kebîr İsminin Ebced Değeri ve Büyüklüğün O Heybetli Sayısal İfadesi

El-Kebîr (الكبير) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 232'dir. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Kebîr isminin ifade ettiği mutlak büyüklük, ululuk ve her şeyden üstün olma sıfatının sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin şanının ve büyüklüğünün yüceliği, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesindedir.

Kimler, Ne İçin 'Ya Kebîr' Der? İtibar, Borçtan Kurtulma, Hayırlı Çözümler ve Allah'ın Büyüklüğüne İltica

"Yâ Kebîr!" nidası, kulun kendi küçüklüğünü ve acziyetini idrak ederek, her türlü büyüklüğün, gücün ve çözümün yegâne sahibi olan Rabbine yönelmesi, O'ndan lütuf ve yardım talep etmesidir:

  • İnsanlar Arasında Haklı Bir Saygınlık ve İtibar Arayanlar: Kibre kapılmadan, Allah rızası için yaptığı güzel işler ve sahip olduğu iyi ahlak neticesinde, O'nun lütfuyla insanlar tarafından sevilip sayılmayı, sözünün dinlenir olmasını umanlar.
  • Borçlarından ve Maddi Sıkıntılarından Kurtulmak İsteyenler: Helal yollardan çaba gösterirken, aynı zamanda Allah'ın El-Kebîr olan kudretiyle rızık kapılarını açmasını ve sıkıntılarından kurtarmasını dileyenler.
  • Haksız Yere İşinden veya Makamından Uzaklaştırılanlar: Adaletin tecellisi ve haklı oldukları bir konuda tekrar hayırlı bir konuma gelmek veya daha iyi bir fırsata kavuşmak için Allah'tan yardım isteyenler.
  • Zorluklar ve Engeller Karşısında Güç ve Çözüm Arayanlar: Aşılması güç gibi görünen engeller karşısında, her şeyden büyük olan Allah'ın yardımına ve kolaylaştırıcı lütfuna sığınanlar.
  • Allah'ın Büyüklüğünü Her An Hatırlamak ve O'na Teslim Olmak İsteyenler: Dünyanın geçici büyüklüklerine aldanmamak, sadece Allah'ın sonsuz büyüklüğüne iman ederek O'na tam bir teslimiyetle bağlanmak isteyenler.

Tefekkür Ufukları: El-Kebîr İsmiyle Kibri ve Gururu Terk Etmek, Allah'ın Sonsuz Büyüklüğüne Şahit Olmak ve "Allahu Ekber" Demenin Manası

El-Kebîr ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir tevazu, Allah'a karşı sarsılmaz bir hayranlık ve O'nun rızasına uygun yaşama arzusu kazandırır:

  • "Allahu Ekber" En Büyük Hakikattir: Her gün defalarca söylediğimiz "Allahu Ekber" (Allah en büyüktür) nidası, El-Kebîr isminin en veciz ve en kapsamlı ifadesidir. Bu sadece bir söz değil, bir hayat felsefesi, bir iman ikrarıdır. O'ndan daha büyük hiçbir şey yoktur ve olamaz.
  • Kibrin Anlamsızlığı: Mademki El-Kebîr olan Allah'tır, o halde insanın kendi acziyetini unutup kibirlenmesi, kendini büyük görmesi ne kadar anlamsız ve boştur! Gerçek büyüklük O'na mahsus iken, kibir ancak alçalmaya sebep olur.
  • Dünyevi Büyüklüklerin Geçiciliği: Dünyadaki en büyük dağlar, en güçlü devletler, en zengin insanlar... Hepsi El-Kebîr olan Allah'ın büyüklüğü yanında bir hiçtir ve hepsi fanidir. Bu idrak, bizi dünyanın aldatıcı cazibesine kapılmaktan korur.
  • Her Şeyde O'nun Büyüklüğünün İmzası Vardır: Kâinattaki her bir atomdan devasa galaksilere, bir çiçeğin açışından bir insanın yaratılışına kadar her şey, El-Kebîr olan Allah'ın sonsuz ilmini, kudretini ve büyüklüğünü gösteren birer ayettir. Bu ayetleri okumak, O'na olan imanımızı ve hayranlığımızı artırır.
  • Sığınulacak Tek Gerçek Büyük O'dur: Hayatın zorlukları, korkuları ve endişeleri karşısında sığınılacak, yardım istenecek, güvenilecek tek gerçek Büyük, El-Kebîr olan Allah'tır. O'nun büyüklüğüne sığınan, her türlü küçüklükten ve acizlikten kurtulur.

El-Kebîr olan Rabbimiz, bizlere Kendi sonsuz büyüklüğünü ve ululuğunu bir nebze olsun idrak etmeyi, O'nun azameti karşısında daima tevazu ile boyun eğmeyi, her işimizde "Allahu Ekber" diyerek O'nun rızasını gözetmeyi ve O'nun heybetinden kaynaklanan bir haşyetle yaşamayı nasip eylesin.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

El Aliyy İsmi Şerifi En Yüce En Ali Olan Yüce Allah

Sonraki Post

Allahın El Hafiz İsmi Sonsuz Koruma ve İlahi Himaye

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz