Kâinattaki her bir zerrede O'nun sevgi dolu sanatının izlerini gördüğümüz, en zor anlarımızda bile rahmet ve şefkatiyle bizleri kuşatan, salih kullarını karşılıksız bir muhabbetle seven ve aynı zamanda tüm kalplerin en çok özlem duyduğu, sevilmeye ve dost edinilmeye en layık olan Yüce Rabbimizin o kalpleri ısıtan ismi: El-Vedûd (Celle Celâlühû). Bu mübarek Esma, O'nun hem çok seven (Vâdd) hem de çok sevilen (Mevdûd) olduğunu, sevginin ve muhabbetin gerçek kaynağı olduğunu, kullarına karşı sonsuz bir şefkat ve merhametle dolu olduğunu ifade eder. Gelin, El-Vedûd isminin o her şeyi saran sevgi ve muhabbet ikliminde, O'nun eşsiz sevgisini tefekkür edelim, bu sevgiye nasıl layık olabileceğimizi ve bu ilahi muhabbeti kendi hayatımıza ve ilişkilerimize nasıl yansıtabileceğimizi anlamaya çalışalım.
El-Vedûd Ne Anlama Gelir? Sonsuz Sevgiyle Seven, Sevilmeye En Layık Olan, Muhabbetin Pınarı
El-Vedûd: Arapça "vudd" (ود) veya "vidâd" (وداد) kökünden gelir. Bu kök, 'sevgi, aşk, muhabbet, dostluk, arzu, bir şeyi çok istemek ve sevmek' gibi derin ve sıcak anlamlar taşır. El-Vedûd ismi ise bu sıfatları en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:
- Çok Seven (El-Vâdd): İyi kullarını, peygamberlerini, meleklerini ve Kendisine itaat edenleri çok seven, onlara karşı derin bir muhabbet ve şefkat besleyen. O'nun sevgisi, karşılıksız ve sonsuzdur.
- Çok Sevilen (El-Mevdûd): Tüm varlıklar tarafından, özellikle de iman eden kulları tarafından en çok sevilmeye, dost edinilmeye ve kalplerin en derininden özlenmeye layık olan yegâne Zât.
- Sevginin ve Muhabbetin Kaynağı: Kâinattaki tüm sevgi ve muhabbet bağlarının (anne-evlat sevgisi, eşler arası sevgi, dostluk vb.) asıl kaynağı O'dur. Bu sevgiler, O'nun El-Vedûd isminin birer yansımasıdır.
- Kullarına Karşı Lütufkâr ve Şefkatli Olan: Sevgisinin bir gereği olarak, kullarına karşı son derece lütufkâr, merhametli ve şefkatli davranan, onların iyiliğini isteyen.
- İtaat Edenlerden Razı Olan ve Onları Seven: Kendisine iman edip itaat eden, emirlerine uyan ve yasaklarından kaçınan kullarından razı olan ve onları özel bir sevgiyle seven.
El-Vedûd olan Allah'ın sevgisi, insanların gelip geçici, şartlara bağlı ve bazen menfaat içeren sevgilerinden tamamen farklıdır. O'nun sevgisi, Zâtının bir gereği olan, saf, karşılıksız, kuşatıcı ve ebedi bir sevgidir.
Kur'an'da El-Vedûd: İlahi Sevginin Mağfiret, Rahmet ve Şefkatle Gelen O Tatlı Müjdesi
"Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Muhakkak ki Rabbim Rahîm’dir (çok merhametlidir), Vedûd’dur (çok sevendir)." (Hûd Suresi, 11/90)
Bir başka ayette ise, "(O), Gafûr'dur (çok bağışlayandır), Vedûd'dur (çok sevendir)." (Burûc Suresi, 85/14) buyrularak, Allah Teâlâ'nın El-Vedûd ismi, O'nun El-Gafûr (çok bağışlayan) ve Er-Rahîm (çok merhamet eden) gibi diğer rahmet ve şefkat ifade eden Esmalarıyla birlikte zikredilir. Bu, O'nun sevgi ve muhabbetinin, aynı zamanda sonsuz bir affedicilik ve merhametle birlikte tecelli ettiğini gösterir. O, günahlarından tövbe eden kullarını sever ve onlara şefkatle muamele eder.
Sevginin En Yüce Hali: El-Vedûd'un Kullarına Olan O Eşsiz Muhabbeti ve Hayatımızdaki Tecellileri
El-Vedûd olan Rabbimizin kullarına olan sevgisi, hayatımızın her anında farklı şekillerde tecelli eder:
- Hidayet Nuru: Bizi imanla şereflendirmesi, kalplerimize hidayet nurunu yerleştirmesi, O'nun bize olan sevgisinin en büyük işaretlerindendir.
- Sayısız Nimetler: Bize bahşettiği sağlık, akıl, rızık, aile gibi sayısız maddi ve manevi nimetler, O'nun sevgisinin ve cömertliğinin birer yansımasıdır.
- Tövbe Kapısının Açıklığı: Hata ve günahlarımıza rağmen tövbe kapısını her zaman açık tutması, O'nun bizi affetmeyi ve Kendisine döndürmeyi ne kadar çok istediğini gösterir.
- Dualara İcabet Etmesi: Samimi dualarımızı işitip onlara karşılık vermesi, O'nun bize olan yakınlığının ve sevgisinin bir delilidir.
- Salih Amellere Teşvik Etmesi ve Kolaylaştırması: Bizi hayırlı işlere yönlendirmesi, ibadetleri kolaylaştırması ve bu amellerimize kat kat sevap vermesi, O'nun sevgisinin bir başka tecellisidir.
- Müminlerin Kalplerini Birbirine Isındırması: İman edenlerin birbirlerini sevmeleri, aralarında merhamet ve şefkat bağları kurmaları da El-Vedûd'un lütfudur.
O'nun sevgisini kazanmanın yolu ise, başta Peygamber Efendimiz (S.A.V) olmak üzere O'nun sevdiklerini sevmek, O'nun emirlerine uymak ve O'nun rızasını kazanmaya çalışmaktır.
El-Vedûd Zikrinin Faziletleri: Kalpleri Birleştirmek, Sevgi ve Muhabbet Kazanmak, İlahi Yakınlığa ve Şefkate Ermek
Rabbimizin bu sevgi ve muhabbet dolu ismini zikretmek, O'nun sonsuz sevgisine ve şefkatine sığınmak, O'ndan kalpler arasında ülfet, sevgi ve muhabbet talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun hem seven hem de sevilmeye en layık olan olduğuna tam bir iman ve O'na karşı derin bir sevgi ve özlem duymaktır.
- İnsanlar Arasında Sevgi ve Kabul Görmek İçin: Her gün düzenli olarak 400 defa "Yâ Vedûd" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle çevresindeki insanlar tarafından sevileceği, saygı göreceği ve kabul edileceği umulur. Niyet, Allah rızası için güzel ilişkiler kurmak olmalıdır.
- Eşler veya Kişiler Arasındaki Sevgi ve Muhabbetin Artması İçin: Aralarında soğukluk veya anlaşmazlık bulunan eşlerin veya kişilerin, bu durumun düzelmesi ve aralarındaki sevgi ve muhabbetin artması niyetiyle, bir yiyecek üzerine 20 defa "Yâ Vedûd" okuyup o yiyeceği birlikte tüketmeleri veya her birinin 1000 defa bu ismi zikrederek dua etmeleri bazı kaynaklarda tavsiye edilmiştir. Burada aslolan, samimi dua ve iyi niyetle birlikte, kişinin kendi davranışlarını da güzelleştirme gayretidir.
- Kalbin Yumuşaması ve Merhamet Duygusunun Artması İçin: Bu ismi şerifi zikretmek, kişinin kalbini katılaşmaktan korur, ona yumuşaklık, şefkat ve merhamet duyguları kazandırır.
- Allah Sevgisine ve Yakınlığına Nail Olmak İçin: "Yâ Vedûd" zikri, kulun Allah'a olan sevgisini artırmasına, O'nun sevgisini kazanmasına ve O'na manen daha yakın olmasına vesile olabilir.
Bir Hatırlatma: Bu tür zikirlerin amacı, asla başkalarının iradesini zorla etkilemek veya gayri meşru bir sevgi talep etmek olmamalıdır. Niyet, daima Allah rızasına uygun, helal ve hayırlı ilişkiler kurmak, mevcut ilişkileri güzelleştirmek ve en önemlisi Allah'ın sevgisini kazanmaktır. Samimiyet ve dua ile birlikte, güzel ahlak ve iyi davranışlar da esastır.
El-Vedûd İsminin Ebced Değeri ve Sevginin O Zarif Sayısal İfadesi
El-Vedûd (الودود) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 20'dir. Bu küçük sayı, sevginin ne kadar temel, öz ve hayatın her alanına nüfuz eden bir gerçeklik olduğuna dair sembolik bir işaret olarak yorumlanabilir. Ancak Rabbimizin sevgi ve muhabbetinin enginliği, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesinde, sonsuz ve kuşatıcıdır.
Kimler, Ne İçin 'Ya Vedûd' Der? Sevgi, Muhabbet, Şefkat, Yakınlık, Barış, Kalp Yumuşaklığı ve İlahi Rıza Arayışı
"Yâ Vedûd!" nidası, kulun sevginin ve şefkatin yegâne kaynağı olan Rabbine yönelerek, O'ndan sevgi, muhabbet ve O'nun sevgisini kazanma lütfunu talep etmesidir:
- Allah'ın Sevgisini ve Rızasını Kazanmak İsteyenler: Hayattaki en büyük gayesi Allah'ı sevmek ve O'nun tarafından sevilmek olanlar.
- İnsanlarla Arasındaki İlişkileri Güzelleştirmek İsteyenler: Ailesiyle, eşiyle, dostlarıyla ve çevresindeki diğer insanlarla daha sevgi dolu, saygılı ve uyumlu ilişkiler kurmayı arzulayanlar.
- Kalbinde Katılık Hisseden ve Yumuşaklık Arayanlar: Merhamet, şefkat ve empati duygularını geliştirmek, kalbini kin ve nefret gibi olumsuz duygulardan arındırmak isteyenler.
- Yalnızlık Çeken ve Dostluk Bağı Kurmak İsteyenler: Hayırlı ve samimi dostluklar edinmek, insanlar tarafından sevilip kabul görmek isteyenler.
- Toplumda Barış ve Sevginin Yayılmasını Dileyenler: İnsanlar arasındaki düşmanlıkların, kin ve nefretin son bulup, yerine sevgi, kardeşlik ve barışın hâkim olması için dua edenler.
Tefekkür Ufukları: El-Vedûd İsmiyle Allah'ı Her Şeyden Çok Sevmek, O'nun Sevgisini Kazanmaya Gayret Etmek ve Sevgiyi Tüm Mahlukata Yaymak
El-Vedûd ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir sevgi, şefkat, merhamet ve Allah ile olan bağımızı en güzel şekilde yaşama arzusu kazandırır:
- Sevginin En Yüce Mertebesi: Allah Sevgisi: Bir mümin için en değerli ve en yüce sevgi, Allah sevgisidir. Diğer tüm sevgiler (eş, evlat, mal, makam sevgisi) bu temel sevginin önüne geçmemeli, aksine O'nun rızasına uygun bir şekilde yaşanmalıdır.
- Allah'ın Sevgisini Kazanmanın Yolları: Rabbimizin sevgisini kazanmak için, O'nun emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmak, Peygamber Efendimiz'e (S.A.V) ittiba etmek, bolca zikir ve ibadet yapmak, O'nun yarattıklarına şefkat ve merhametle muamele etmek gerekir. "De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..." (Âl-i İmrân, 3/31)
- Allah İçin Sevmek, Allah İçin Buğz Etmek: İmanın kemalinden olan bir diğer haslet de, sevgimizi ve nefretimizi Allah rızasına göre ayarlamaktır. Yani, Allah'ın sevdiklerini sevmek, sevmediklerinden ise uzak durmaktır.
- Yaratılmışlara Karşı Sevgi ve Şefkat: El-Vedûd olan Rabbimiz nasıl tüm mahlukatına karşı şefkatli ise, biz de O'nun bu ahlakıyla ahlaklanarak, insanlara, hayvanlara, bitkilere ve tüm canlılara karşı sevgi, merhamet ve şefkatle davranmalıyız.
- Affedicilik ve Hoşgörü: Sevginin olduğu yerde affedicilik ve hoşgörü de olur. Rabbimiz nasıl El-Gafûr ve El-Vedûd ise, biz de birbirimizin hatalarını affetmeli, kusurlarını örtmeli ve aramızdaki sevgi bağlarını güçlü tutmalıyız.
El-Vedûd olan Rabbimiz, kalplerimizi Kendi sonsuz sevgisiyle ve muhabbetiyle doldursun. Bizleri hem Kendisini çok seven hem de Kendisi tarafından çok sevilen bahtiyar kullarından eylesin. Hayatımızı ve ilişkilerimizi O'nun rızasına uygun bir sevgi, şefkat ve merhametle bezemeyi nasip etsin.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.
