Ne bir ortağı ne bir dengi ne de bir benzeri olan... Zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde bir ve tek olan, varlığında hiçbir şüphe bulunmayan, tüm yaratılmışların ve sayıların ilk ve hakiki başlangıcı... İşte O, Yüce Rabbimizin El-Vâhid (Celle Celâlühû) ismidir. Bu mübarek Esma, İslam'ın temel direği olan Tevhid inancının kalbini oluşturur; O'nun her türlü ortaklıktan, bölünmekten ve çokluktan münezzeh olduğunu, ibadete layık tek varlığın Kendisi olduğunu ilan eder. El-Vâhid ismi, bizlere tüm sahte ilahları reddedip, kalbimizi ve hayatımızı yalnızca Bir olan Allah'a yöneltmenin, O'nun birliğinde huzur ve güç bulmanın yolunu gösterir. Gelin, El-Vâhid isminin o her şeyi kuşatan birliği ve tekliği altında, Tevhid'in o sarsılmaz hakikatini, O'nun eşsizliğini ve bu idrakin hayatımıza katacağı özgürlüğü, berraklığı ve teslimiyeti tefekkür edelim.
El-Vâhid Ne Anlama Gelir? Zâtında, Sıfatlarında ve Fiillerinde Mutlak Bir ve Tek Olan, Her Şeyin İlk Kaynağı
El-Vâhid: Arapça "vahd" (وحد) veya "vahde" (وحدة) kökünden gelir. Bu kökler, 'bir olmak, tek olmak, yalnız olmak, birleşmek' gibi anlamlar taşır. El-Vâhid ismi ise bu sıfatları en kâmil, en mutlak ve en eşsiz manada Zâtında barındıran demektir:
- Tek Olan, Bir Olan: Sayısal anlamda bir olan, kendisinden önce veya sonra bir başkası olmayan. O, her şeyin başlangıcıdır.
- Eşi, Benzeri ve Ortağı Olmayan: Zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde hiçbir ortağı, dengi, benzeri veya yardımcısı bulunmayan. "Lâ ilâhe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) kelimesi bu hakikati ifade eder.
- Bölünmekten ve Parçalanmaktan Münezzeh Olan: Zâtı itibarıyla basit (birleşik olmayan), bölünemez, parçalanamaz ve cüzlerden oluşmayan.
- Her Türlü Çokluktan Uzak Olan: Yaratılmışlardaki gibi bir türün bireyleri olma veya bir cinsin altında toplanma gibi çokluk ifade eden durumlardan münezzeh olan.
- Her Şeyin Kendisine Döndüğü ve Muhtaç Olduğu Tek Varlık: Tüm mahlukatın varlığı ve devamı O'na bağlıdır. Herkes ve her şey O'na muhtaçtır, O ise hiçbir şeye muhtaç değildir (El-Ganiyy).
El-Vâhid olan Allah, kâinattaki tüm çeşitliliğin ve çokluğun ardındaki Bir'dir. Her şey O'nun "Bir" oluşundan kaynaklanır ve yine O'na döner. O'nun birliği, O'nun mutlak kudretinin, ilminin ve hikmetinin de temelidir.
Kur'an'da El-Vâhid: Tevhidin O Gür Sesi, Şirkin Her Türlüsünün Reddi ve 'Lâ İlâhe İllallah'ın Derin Manası
"Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır (İlâhukum ilâhun Vâhid). O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O, Rahmân’dır (çok merhametlidir), Rahîm’dir (çok şefkatlidir)." (Bakara Suresi, 2/163)
Kur'an-ı Kerim pek çok ayette Allah Teâlâ'nın El-Vâhid olduğunu vurgular ve bu hakikati genellikle El-Kahhâr (her şeye galip gelen, boyun eğdiren) ismiyle birlikte zikreder: "De ki: Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Tek ve Kahhâr olan Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur." (Sâd Suresi, 38/65). Bu birliktelik, O'nun tek oluşunun, aynı zamanda her şeye hâkim ve galip olmasının da bir gereği olduğunu gösterir.
İbrahim Suresi 48. ayette ise, kıyamet gününde yerin başka bir yerle, göklerin de başka göklerle değiştirileceği ve insanların Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın huzuruna çıkacakları haber verilir.
El-Vâhid ve El-Ahad: O İki Eşsiz ve Birbirini Tamamlayan İsim Arasındaki O Derin Tevhid Nüansları
Allah Teâlâ'nın birliğini ifade eden El-Vâhid ve El-Ahad isimleri arasında ince ve birbirini tamamlayan anlam farkları vardır. Bu farkları bilmek, Tevhid'in derinliğini daha iyi kavramamızı sağlar:
- El-Vâhid: Genellikle "bir, tek, yegâne" anlamında olup, sayısal olarak "bir"i ifade eder. Yani, O'ndan başka ikinci bir ilahın olmadığını, O'nun her şeyin başlangıcı olan "Bir" olduğunu vurgular. Yaratılmışlardaki çokluğun (kesretin) karşısında, Yaratıcının tekliğini (vahdetini) belirtir. Şeriki (ortağı) olmadığını ifade eder.
- El-Ahad: İhlâs Suresi'nde geçtiği gibi ("Kul hüvellâhü Ehad" - De ki: O Allah, Ehad'dır/Bir'dir), Allah'ın Zâtının her türlü bölünmeden, parçalanmadan, cüzlerden oluşmaktan münezzeh olduğunu, O'nun benzersiz, eşsiz ve hiçbir şeye benzemeyen mutlak bir "Tek" olduğunu ifade eder. El-Ahad, daha ziyade Zâtının içsel birliğini ve benzersizliğini, hiçbir yönden benzerinin olmadığını vurgular.
El-Vâhid, O'nun ilahlıkta tek olduğunu ve sayıların başı olduğunu ifade ederken; El-Ahad, O'nun Zâtının bölünemez ve benzersiz tekliğini ifade eder. Her ikisi de Tevhid inancının temelini oluşturur ve birbirini tamamlar.
El-Vâhid Zikrinin Faziletleri: Kalbi Tevhide Açmak, Yersiz Korkulardan Arınmak, Kalplerde Muhabbet ve İlahi Yardıma Nail Olmak
Rabbimizin bu birliğini ve tekliğini ifade eden ismini zikretmek, O'nun eşsizliğini ikrar etmek, kalbimizi O'na has kılmak ve O'ndan yardım, hidayet, korunma ve hayırlı dilekler talep etmektir. Zikirde aslolan, O'nun Vâhid olduğuna tam bir iman ve O'ndan başkasına yönelmemektir.
- Kalpteki Korkuların Gitmesi ve İnsanların Sevgisini Kazanma Niyetiyle: Her gün düzenli olarak 1000 defa "Yâ Vâhid" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle kalbindeki mahlukata karşı olan yersiz korkuların gideceği, zararlı ve vesvese veren düşüncelerin dağılacağı ve insanlar arasında (Allah rızası için) sevgi ve muhabbet kazanacağı umulur. Kalplerin birliği, Tevhid şuurunda birleşmekle mümkündür.
- Önemli Dileklerin Kabulü ve Haksızlığa Karşı İlahi Yardım İçin: Çok mühim bir dileği olan veya güçlü bir düşmanın ya da zalimin şerrinden emin olmak isteyen kimsenin, [zikir adedi, örneğin 3669 veya 4000 defa] "Yâ Vâhid" ismini zikrederek Allah'ın tek ve gerçek kudretine sığınması, O'ndan yardım talep etmesi tavsiye edilir. Niyet, adaletin tecellisi ve haklı olanın korunması olmalıdır.
- Çekingenlikten ve Korkaklıktan Kurtulup Cesaret Kazanmak İçin: Kendini çekingen veya korkak hisseden, topluluk önünde konuşmakta veya hakkını savunmakta zorlanan kişilerin, bu ismi zikrederek Allah'tan cesaret ve özgüven dilemeleri faydalı olabilir.
- Kalbin Tevhid Nuruyla Aydınlanması İçin: Bu ismi şerifi tefekkür ederek zikretmek, kişinin kalbindeki Tevhid şuurunu güçlendirir, onu her türlü şirkten ve Allah'tan başkasına yönelmekten korur.
Bir Hatırlatma: Bu zikirlerle talep edilen dünyevi faydalar, asla Allah'ın rızasının ve Tevhid şuurunun önüne geçmemelidir. Niyet, her zaman O'nun birliğini anmak, O'na sığınmak ve O'nun lütfuna nail olmak olmalıdır. "Düşmana karşı yardım" gibi niyetlerde ise, asla zulmetme veya haksız bir galibiyet amacı güdülmemeli, sadece adaletin yerini bulması, zulmün son bulması ve şerden korunma hedeflenmelidir.
El-Vâhid İsminin Ebced Değeri ve O Mutlak Birliğin Sayısal Simgesi
El-Vâhid (الواحد) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 19'dur. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde bir referans olarak kullanılmış ve El-Vâhid isminin ifade ettiği Allah'ın mutlak birliği, tekliği ve her şeyin başlangıcı olma sıfatının sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. 19 sayısı, Kur'an-ı Kerim'deki bazı matematiksel uyumlarla da ilişkilendirilmiştir. Ancak Rabbimizin birliğinin ve tekliğinin hakikati, sayıların ve harflerin ifade sınırlarının çok ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Vâhid' Der? Tevhid Şuuru, Kalp Birliği, Korkulardan Kurtuluş, Cesaret ve Hayırlı Dileklerin Bir Olan'a Arzı
"Yâ Vâhid!" nidası, kulun her türlü şirkten, bölünmüşlükten ve sahte dayanaklardan arınarak, varlığın yegâne ve mutlak Bir olan Rabbine sığınması, O'ndan yardım, hidayet ve Tevhid üzere bir hayat talep etmesidir:
- Tevhid İnancını Kalbinde Pekiştirmek İsteyenler: "Lâ ilâhe illallah" kelime-i tayyibesinin manasını hayatının her alanına yaymak, kalbini sadece Allah'a bağlamak ve her türlü şirkten arınmak isteyenler.
- Kalbinde Mahlukat Korkusu Olan ve Bundan Kurtulmak İsteyenler: İnsanlardan, olaylardan veya geleceğe dair belirsizliklerden kaynaklanan yersiz korkulardan arınıp, sadece Bir olan Allah'a güvenerek O'ndan emniyet dileyenler.
- İnsanlar Arasında Sevgi ve Birliğin Artmasını Dileyenler (Tevhid Temelinde): Müminlerin kalplerinin Tevhid inancı etrafında birleşmesi, aralarındaki sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarının güçlenmesi için dua edenler.
- Önemli Bir Haceti veya Dileği Olan ve Sadece Allah'tan İsteyenler: Herhangi bir meşru ve hayırlı isteğinin kabulü için, araya hiçbir aracı koymadan, doğrudan doğruya Bir ve Tek olan Allah'a yalvaranlar.
- Cesaret ve Özgüven Kazanmak İsteyenler: Çekingenliklerini yenmek, hayırlı işlerde daha cesur adımlar atmak ve hakikati savunmada daha güçlü olmak için Allah'tan yardım dileyenler.
Tefekkür Ufukları: El-Vâhid İsmiyle Tüm Varlığın O'nun Birliğine İşaret Ettiğini Görmek, Sadece O'na Kulluk Etmenin Özgürlüğünü Yaşamak ve Hayatı Tevhid Ekseninde Anlamlandırmak
El-Vâhid ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatımıza derin bir anlam, sarsılmaz bir iman, iç huzuru ve Allah'ın birliğine dayanan bir dünya görüşü kazandırır:
- Tevhid, En Büyük Hakikattir ve Özgürlüktür: El-Vâhid olan Allah'a iman etmek, insanı sayısız sahte ilahın, batıl inancın, dünyevi hırsların ve fani varlıkların köleliğinden kurtarır. Sadece Bir olan'a kulluk etmek, gerçek özgürlüktür.
- Kâinattaki Her Şey O'nun Birliğine Şahittir: Gökyüzünün o muazzam düzeninden yeryüzündeki sayısız varlığın ahengine, bir atomun yapısından insan bedeninin karmaşıklığına kadar her şey, bir ve tek olan bir Yaratıcının varlığına işaret eder. "Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu." (Enbiyâ, 21/22)
- Duaların ve İbadetlerin Tek Mercii O'dur: Mademki O El-Vâhid'dir, o halde tüm dualarımızı, ibadetlerimizi, sığınmalarımızı ve yardımlarımızı sadece O'na yöneltmeli, O'ndan başkasından bir şey ummamalıyız.
- El-Ahad ile Birlikte Tevhid'in Kemal Mertebesi: El-Vâhid, O'nun sayısal birliğini ve şeriksizliğini ifade ederken, El-Ahad O'nun Zâtındaki mutlak, bölünemez ve benzersiz tekliğini ifade eder. Bu iki isim, Tevhid inancını en mükemmel şekilde tamamlar.
- Hayatı Anlamlandırmanın Anahtarı: Her şeyin Bir olan Allah'tan geldiğini ve yine O'na döneceğini bilmek, hayatın amacını, varoluşun sırrını ve imtihanların hikmetini anlamamıza yardımcı olur. Tevhid, hayatımıza bir yön ve anlam katar.
El-Vâhid olan Rabbimiz, bizleri Kendisinin birliğine ve tekliğine şeksiz şüphesiz iman eden, hayatlarını Tevhid ekseninde yaşayan, her türlü şirkten ve O'ndan başkasına yönelmekten muhafaza olan, kalpleri yalnızca O'nun sevgisiyle ve O'na kullukla mutmain olan bahtiyar kullarından eylesin. "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah" kelime-i tayyibesini dilimizden ve kalbimizden eksik etmesin.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.