Dilediğini her durumda yerine getiren, iradesine hiçbir gücün karşı koyamadığı, aynı zamanda kırılan kalpleri onaran, dağılanı toparlayan, eksikleri tamamlayan o sonsuz büyüklük ve kudret sahibi: El-Cebbâr (Celle Celâlühû). Bu heybetli Esma, Rabbimizin hem mutlak otoritesini ve karşı konulmaz gücünü, hem de yarattıklarına olan lütfunu, ıslah edici ve tamamlayıcı rahmetini bir arada ifade eder. Gelin, El-Cebbâr isminin o azametli gölgesinde, O'nun iradesine teslim olmanın huzurunu ve kırıklarımızı onaran şefkatini tefekkür edelim.
El-Cebbâr Ne Anlama Gelir? Zorlayan, Onaran ve Yücelten Kudret
El-Cebbâr: Bu Esma, Arapça "cebr" kökünden gelir ve çok zengin anlamlar barındırır:
- Dilediğini Yaptıran (Zorlayan): İradesine karşı konulamayan, istediği şeyi mutlaka yerine getiren, hükmünü her durumda icra eden. O'nun gücü karşısında hiçbir varlık direnemez. Bu anlamda, zalimleri ve zorbaları da dilediği zaman etkisiz hale getirebilir.
- Kırıkları Onaran (Islah Eden): Tıpkı kırık bir kemiği yerine getirip sarmak gibi, kullarının eksikliklerini gideren, kırılan kalplerini onaran, dağılan işlerini toparlayan, umutsuzluğa düşenlere yeni bir başlangıç yaptıran.
- Eksikleri Tamamlayan: Her türlü noksanlığı giderip kemale erdiren. Yarattıklarının ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan ve onları mükemmelliğe doğru yönelten.
- Çok Yüce, Ulaşılamaz (Azamet Sahibi): Şanı çok yüce olan, büyüklüğü ve ululuğu kavranılamayan. O, yarattıklarının çok ötesinde bir azamete sahiptir.
El-Cebbâr olan Allah, hem kahredici gücüyle zorbaları ezer, hem de onarıcı rahmetiyle kırık gönüllere şifa verir. O'nun "cebr" etmesi, asla zulüm değil, ya adaletin tecellisi ya da rahmetin bir yansımasıdır.
Kur'an'da El-Cebbâr: Mutlak Azamet ve Hükümranlığın İlanı
"O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka ilâh yoktur. Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır, Mü’min’dir, Müheymin’dir, Azîz’dir, Cebbâr’dır (dilediğini yaptıran, her şeyi hükmü altına alan), Mütekebbir’dir (büyüklükte eşsiz olan). Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir." (Haşr Suresi, 59/23)
Bu ayet, El-Cebbâr isminin, Allah'ın diğer azamet ve kudret ifade eden isimleriyle birlikte zikredilerek O'nun mutlak egemenliğini ve eşsizliğini vurgular. O'nun Cebbâr oluşu, aynı zamanda O'nun her türlü şirkten ve ortaklıktan münezzeh oluşunun da bir gereğidir.
El-Cebbâr Zikrinin Faziletleri: Zalime Karşı İlahi Kalkan, Kırılana Şifa
Rabbimizin bu güçlü ve onarıcı ismini zikretmek, O'nun karşı konulmaz iradesine sığınmak ve kırıklarımızın O'nun tarafından onarılmasını dilemektir. Zikirde aslolan, O'nun kudretine tam bir iman ve rahmetine sonsuz bir güvendir.
- Zalimlerden ve Düşmanlardan Korunmak İçin: Her gün düzenli olarak 206 defa "Yâ Cebbâr" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle zalimlerin zulmünden, düşmanların şerrinden ve her türlü haksızlıktan emin olacağı, onlara karşı manevi bir üstünlük ve korunma elde edeceği umulur.
- İsteklerin Kabulü ve İşlerin Yoluna Girmesi İçin: Meşru ve hayırlı isteklerin kabulü, zorlaşan işlerin kolaylaşması ve engellerin ortadan kalkması niyetiyle bu ismi şerif zikredilebilir.
- Saygınlık ve Heybet Kazanmak İçin: Bazı kaynaklarda, El-Cebbâr isminin yazılı olduğu bir yüzük taşımanın veya bu ismi zikretmeye devam etmenin, insanlar arasında heybetli görünmeye ve saygı görmeye vesile olabileceği belirtilmiştir. (Burada amaç, kibir değil, haklı bir vakar olmalıdır.)
- Kırık Kalplerin ve Dağılan Yuvaların Onarılması İçin: "Kırıkları onaran" manasıyla, manevi yaraların iyileşmesi, dağılan ailevi ilişkilerin düzelmesi, umutsuzlukların giderilmesi için "Yâ Cebbâr" diyerek Rabbimizin onarıcı gücüne sığınılabilir.
Önemli Bir Tavsiye: Zikirlerin sayısı ve özel uygulamaları konusunda güvenilir bir âlimden veya manevi bir rehberden bilgi almak, zikrin adabına ve ruhuna uygun hareket etmek açısından daima daha feyizlidir. Niyetin halis olması ve Allah'a tam teslimiyet esastır.
El-Cebbâr İsminin Ebced Değeri ve Harflerindeki Hükümranlık
El-Cebbâr (الجبار) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 206'dır. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde ve ismin manevi derinlikleri üzerine yapılan tefekkürlerde bir referans noktası olarak kullanılmıştır. El-Cebbâr isminin harflerinde ve sayısında, O'nun mutlak hükümranlığının ve karşı konulmaz iradesinin sembolik yansımaları aranmıştır. Ancak bu ismin kâinatı kuşatan azameti, sayıların ifade edebileceğinin çok ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Cebbâr' Der? Güç, Korunma, Onarım ve Teslimiyet Arayışı
"Yâ Cebbâr!" nidası, kulun kendi acziyetini ve dünyanın kırılganlığını idrak edip, mutlak güç ve onarım sahibi olan Rabbine yönelmesidir:
- Zulme ve Haksızlığa Uğrayanlar: Zalimin zulmünden kurtulmak, hakkını aramak ve ilahi adaletin tecellisini görmek için.
- Kırık Kalpler ve Umutsuzluğa Düşenler: Hayal kırıklıkları, kayıplar veya manevi yaralar sebebiyle kalbi incinmiş olanlar, Rabbimizin onarıcı şefkatine sığınmak için.
- Zorluklar ve Engellerle Karşılaşanlar: Aşılması güç gibi görünen engelleri aşmak, zor işleri kolaylaştırmak ve ilahi yardım talep etmek için.
- İradesini Güçlendirmek ve Kötülüğe Karşı Durmak İsteyenler: Nefsinin veya dış etkenlerin dayattığı kötülüklere karşı direnme gücü bulmak, iradesini hayır yolunda kullanmak için.
- Allah'ın Mutlak İradesine Teslim Olmak İsteyenler: Her şeyin O'nun kontrolünde olduğunu bilerek, O'nun hükmüne razı olmak ve O'na tam bir teslimiyetle bağlanmak niyetiyle.
Tefekkür Ufukları: El-Cebbâr İsmiyle Teslimiyetin Gücü ve Onarılmanın Umudu
El-Cebbâr ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatın iniş çıkışları karşısında mümince bir duruş sergilememize yardımcı olur:
- Karşı Konulmaz İradeye Teslimiyet: Hayatta bazen anlamakta zorlandığımız, irademiz dışında gelişen olaylar yaşarız. El-Cebbâr olan Allah'ın her şeye hâkim olduğunu ve O'nun iradesinin her zaman en hayırlı şekilde tecelli edeceğini bilmek, bu tür durumlarda sabır ve teslimiyet göstermemizi sağlar.
- Kırılganlığımızın İtirafı, O'nun Onarıcılığına Sığınma: İnsan olarak aciziz, kırılabiliriz, hata yapabiliriz. El-Cebbâr ismi, bu kırılganlığımızı onaracak, eksiklerimizi tamamlayacak yegâne gücün Allah olduğunu hatırlatır. O, "kırık kulpları" en iyi onarandır.
- Zulme Karşı İlahi Adaletin Teminatı: El-Cebbâr olan Allah, zalimlerin yaptığını yanlarına bırakmaz, mazlumun hakkını er ya da geç alır. Bu, adalete olan inancımızı pekiştirir ve zulme karşı durma cesareti verir.
- İlahi "Cebr"in Rahmet Boyutu: Bazen Allah'ın "zorlayıcı" gibi görünen müdahaleleri, aslında bizim için daha büyük bir hayra, bir onarıma veya bir uyanışa vesile olabilir. Tıpkı bir cerrahın, iyileştirmek için acı veren bir müdahalede bulunması gibi.
El-Cebbâr olan Rabbimiz, karşı konulmaz iradesiyle bizleri her türlü şerden muhafaza eylesin, kırıklarımızı onarsın ve bizleri Kendisine tam bir teslimiyetle bağlanan kullarından kılsın.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.
