Hayat yolculuğunda bazen yolların daraldığını, rızkın ölçüldüğünü, kalplerin sıkıldığını veya canların alındığını görürüz. İşte tüm bu "kabz" hallerinin, yani sıkma, daraltma, tutma ve alma fiillerinin ardındaki mutlak irade ve sonsuz hikmet sahibi Yüce Rabbimizin o celalli ismi: El-Kâbıd (Celle Celâlühû). Bu mübarek Esma, O'nun dilediği zaman ve dilediği ölçüde rızkı daraltan, ruhları kabzeden, kalpleri sıkan ancak tüm bunları bir imtihan, bir terbiye veya daha büyük bir hayrın mukaddimesi olarak yapan sonsuz kudretini ifade eder. El-Kâbıd ismi genellikle rahmet ve genişlik ifade eden El-Bâsıt ismiyle birlikte tefekkür edilir; zira O, hem sıkar hem açar, hem daraltır hem genişletir. Gelin, El-Kâbıd isminin o derin hikmetlerini ve hayatımızdaki imtihanlarla olan bağını anlamaya çalışalım.
El-Kâbıd Ne Anlama Gelir? Hayatı Ölçüyle Tutan, Hikmetle Sıkan ve Alan
El-Kâbıd: Arapça "kabz" (قبض) kökünden gelir. "Kabz", 'tutmak, avuçlamak, sıkmak, daraltmak, bir şeyi almak, ruhu bedenden almak' gibi anlamlar taşır. El-Kâbıd ismi ise bu fiilleri hikmetiyle ve iradesiyle gerçekleştiren Zât demektir:
- Sıkan, Daraltan: Dilediği zaman ve hikmetinin gereği olarak rızkı, imkânları, kalpleri veya herhangi bir durumu daraltan, zorlaştıran.
- Ruhları Alan (Kabzeden): Eceli gelen canlıların ruhlarını alan, hayatlarına son veren. Ölüm, O'nun El-Kâbıd isminin bir tecellisidir.
- Tutan, Avucunda Tutan: Her şeyi kudret elinde tutan, hiçbir şeyin O'nun hâkimiyetinden çıkmasına izin vermeyen.
- Ölçülü Veren: Rızkı veya nimetleri bazen hikmeti gereği ölçülü ve sınırlı bir şekilde veren.
El-Kâbıd olan Allah'ın "kabz" etmesi, asla keyfi bir yoksun bırakma veya zulüm değildir. Aksine, her bir daraltmanın ardında sayısız ilahi hikmet, imtihan, arındırma veya daha büyük bir genişliğe (bast haline) hazırlık gizlidir.
Kur'an'da El-Kâbıd ve El-Bâsıt: İlahi Denge ve Takdirin İki Yüzü
"Allah, (rızkı) hem sıkar (yakbıdu) hem de açar (yebsutu). Ancak O’na döndürüleceksiniz." (Bakara Suresi, 2/245'ten bir bölüm)
Bu ayet-i kerime, El-Kâbıd ve El-Bâsıt isimlerinin genellikle birlikte tecelli ettiğini, hayatın bu iki hal arasında bir denge içinde olduğunu ve her durumda nihai dönüşün Allah'a olduğunu vurgular. O'nun daraltması da genişletmesi de birer imtihandır ve O'nun mutlak iradesiyledir.
Kabz Halinin Tecellileri: Rızıktan Ruha, Darlıktan İmtihana Uzanan Hikmetler
El-Kâbıd isminin tecellileri hayatımızın farklı alanlarında görülebilir:
- Rızıkta Daralma: Maddi imkânların azalması, geçim sıkıntısı. Bu durum, sabrı, şükrü ve tevekkülü öğretir.
- Kalpte Daralma (Kabz Hali): Bazen müminin kalbinde sebepsiz bir sıkıntı, manevi bir daralma hissedilebilir. Bu, kulun Rabbine daha çok yalvarması, O'na sığınması için bir vesile olabilir.
- Ömürlerin Kabzedilmesi: Ölüm, her canlı için mukadderdir ve El-Kâbıd olan Allah'ın emriyle gerçekleşir. Bu, dünyanın faniliğini ve ahirete hazırlık yapma gerekliliğini hatırlatır.
- İmkânların Kısıtlanması: Bazen bir işin olmaması, bir kapının kapanması da O'nun "kabz" etmesiyledir ve belki de o işin bizim için hayırlı olmamasından kaynaklanır.
- Bilginin veya Anlayışın Daralması: Bazen zihinler de "kabz" hali yaşayabilir; bu da daha fazla gayret ve dua ile aşılabilir.
Her "kabz" hali, bir son değil, yeni bir idrakin veya El-Bâsıt isminin tecellisiyle gelecek bir "bast" halinin habercisi olabilir.
El-Kâbıd Zikrinin Faziletleri: Nefsi Dizginlemek, Zulme Karşı Korunmak ve Sabra Ulaşmak
Rabbimizin bu hikmetli ismini zikretmek, O'nun takdirine rıza göstermek, zorluklar karşısında sabır dilemek ve O'nun himayesine sığınmaktır. Bu zikir, özellikle nefsin aşırı isteklerini dizginlemede ve haksızlıklar karşısında ilahi bir koruma talep etmede önemlidir.
- Düşman Şerrinden ve Zalimin Zulmünden Korunmak İçin: Her gün 903 defa "Yâ Kâbıd" zikrine devam eden kimsenin, Allah'ın izniyle düşmanlarının ve zalimlerin şerrinden, haksızlıklarından korunacağı, onlara karşı manevi bir direnç kazanacağı umulur. Niyet, intikam değil, adaletin tecellisi ve korunma olmalıdır.
- Açlık ve Yokluk Korkusundan Emin Olmak İçin: Bir rivayete göre, kırk gün boyunca her gün bir parça ekmek üzerine "El-Kâbıd" yazıp (veya okuyup) yiyen kimsenin, ömür boyu açlık sıkıntısından emin olacağı belirtilmiştir. Bu, rızkın yegâne sahibine olan tevekkülün bir ifadesidir.
- Kaybolan Bir Şeyin Bulunması Niyetiyle: Bazı geleneksel kaynaklarda, kaybolan bir eşyanın bulunması için bu ismin zikredilmesinin faydalı olabileceği ifade edilmiştir. Burada aslolan, Allah'ın her şeyi bilen ilmine ve kudretine sığınmaktır.
- Nefsin Aşırı İsteklerini Kontrol Altına Almak İçin: "Sıkan, daraltan" manasıyla, nefsinin bitmek bilmeyen arzularını, hırslarını ve dünyaya aşırı meylini dizginlemek isteyenler bu ismi zikrederek Rabbilerinden yardım dileyebilirler.
Önemli Bir Hatırlatma: Celalli isimlerin zikrinde niyetin çok saf olması, Allah'ın hikmetine ve takdirine rıza göstermek, sabır ve tevekkül içinde olmak esastır. Başkasına zarar verme gibi niyetlerle bu tür zikirler yapılmamalıdır. Ehil bir âlimden veya manevi bir rehberden tavsiye almak her zaman daha feyizlidir.
El-Kâbıd İsminin Ebced Değeri ve Sıkıntının Ardındaki Gizli Hikmet
El-Kâbıd (القابض) isminin ebced sistemindeki sayısal değeri 903'tür. Bu sayı, bazı zikirlerin adedinin belirlenmesinde ve ismin ifade ettiği hikmetle daraltma, her şeyi ölçüyle tutma sıfatının sembolik bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Ancak Rabbimizin her "kabz" edişindeki sonsuz hikmetler, sayıların ifade sınırlarının çok ötesindedir.
Kimler, Ne İçin 'Ya Kâbıd' Der? Sabır, Korunma, Teslimiyet ve Hikmet Arayışı
"Yâ Kâbıd!" nidası, kulun zorluklar, darlıklar ve imtihanlar karşısında Rabbimizin mutlak iradesine ve hikmetine sığınmasıdır:
- Sıkıntı ve Darlık İçinde Olanlar: Maddi veya manevi zorluklar yaşayan, işleri daralan, kalbi sıkılan kimseler, sabır ve metanet dileyerek, bu durumun hikmetini anlamaya çalışarak.
- Nefsiyle Mücadele Edenler: Kendi içlerindeki aşırı arzu ve istekleri, hırsları kontrol altına almak, nefislerini terbiye etmek niyetiyle.
- Zulüm ve Haksızlık Karşısında Korunma Arayanlar: Zalimlerin şerrinden, düşmanların kötülüğünden emin olmak ve ilahi adaletin tecellisini umarak.
- Ölüm ve Fanilik Bilincini Tazelemek İsteyenler: Ruhların kabzedilmesi hakikatini tefekkür ederek, dünya hayatının geçiciliğini ve ahirete hazırlık yapma gerekliliğini idrak etmek için.
- Her Durumda Allah'ın Takdirine Razı Olmak İsteyenler: Hayatın iniş ve çıkışlarında, darlıkta da bollukta da Allah'ın hükmüne teslimiyet gösterme gücünü Rabbinden isteyenler.
Tefekkür Ufukları: El-Kâbıd İsmiyle İmtihanı Anlamak, Sabretmek ve El-Bâsıt'ı Ummak
El-Kâbıd ismi üzerinde tefekkür etmek, hayatın zorluklarına karşı direncimizi artırır ve her hadisede ilahi bir hikmet aramayı öğretir:
- Her Darlık Bir İmtihandır: Allah Teâlâ, kullarını bazen daraltarak, sıkarak imtihan eder. Bu imtihanlar, sabrımızı ölçmek, günahlarımıza kefaret olmak veya bizi daha yüksek manevi derecelere ulaştırmak içindir.
- "Kabz" Halinin Ardından "Bast" Hali Gelebilir: El-Kâbıd olan Allah, aynı zamanda El-Bâsıt'tır (genişleten, açan). Genellikle bir zorluğun ardından bir kolaylık, bir darlığın ardından bir ferahlık gelir. Bu, O'nun sünnetullahıdır. Ümitvar olmak gerekir.
- Hikmeti Anlamak: Bazen başımıza gelen bir sıkıntı veya bir şeyin elimizden alınması, bizim için daha büyük bir şerden korunmamıza veya daha hayırlı bir kapının açılmasına vesile olabilir. O an anlayamasak da, her "kabz" edişte bir hikmet vardır.
- Nefsin Terbiyesi İçin Bir Fırsat: Darlık ve sıkıntı zamanları, nefsin acziyetini anlaması, kibrinin kırılması ve Allah'a daha çok sığınması için birer fırsattır.
- Ölüm Bir Yok Oluş Değil, Bir Geçiş Kapısıdır: El-Kâbıd'ın ruhları alması, bir son değil, ebedi bir hayata geçişin kapısıdır. Bu idrak, ölüm korkusunu azaltır ve ahirete yönelik bir şuur kazandırır.
El-Kâbıd olan Rabbimiz, her türlü daraltmasında ve sıkmasında bizlere sabır, metanet ve hikmetini anlama feraseti versin. Zorluklarımızı kolaylaştırsın ve her "kabz" halinin ardından hayırlı "bast" halleriyle bizleri ferahlatsın.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.