İnsanın yaratılış gayelerinden biri Rabbini tanımak ve O'na kulluk etmektir. Bu kulluğun en samimi, en içten ve en güçlü ifadelerinden biri ise şüphesiz duadır. Dua, aciz ve muhtaç olan kulun, sonsuz kudret ve rahmet sahibi olan Rabbine yönelmesi, O'na halini arzetmesi, O'ndan istemesi ve O'na sığınmasıdır. Dua, sadece bir istek listesi değil, aynı zamanda bir ibadet, bir zikir, bir teslimiyet ve bir muhabbet göstergesidir.
İslam'da Dua Nedir? Anlamı ve Mahiyeti
Dua (دُعَاء), Arapça'da "çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek" gibi anlamlara gelir. İslami ıstılahta ise, kulun Allah Teâlâ'ya yönelerek O'nun yüceliği karşısında kendi acizliğini itiraf etmesi, O'ndan maddi veya manevi ihtiyaçlarını istemesi, O'na sığınması ve O'nu yardıma çağırmasıdır.
Dua, aynı zamanda:
- Bir İbadettir: Çünkü dua eden kişi, her şeyin Allah'ın kudretinde olduğunu, veren ve alanın sadece O olduğunu kabul etmiş olur. Bu, tevhidin ve kulluğun bir gereğidir.
- Allah ile Konuşmaktır: Kulun aracısız bir şekilde Rabbiyle iletişim kurması, O'na içini dökmesidir.
- Acziyetin İtirafıdır: Dua eden, kendi güç ve kudretinin sınırlı olduğunu, her an Allah'a muhtaç olduğunu ikrar eder.
- Tevekkülün Göstergesidir: Sebeplere sarıldıktan sonra sonucu Allah'tan beklemek ve O'na güvenmek, duanın ruhunda vardır.
Duanın Önemi ve Fazileti
İslam'da duanın yeri son derece önemlidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) birçok hadis-i şerifinde duanın faziletine dikkat çekmiştir:
- "Dua, ibadetin özüdür (iliğidir)." (Tirmizî, Daavât, 1). Bu hadis, duanın ibadetler içerisindeki merkezi yerini gösterir.
- "Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur." (Tirmizî, Daavât, 1).
- "Kim Allah'tan istemezse (dua etmezse), Allah ona gazap eder." (Tirmizî, Daavât, 2). Bu, duanın aynı zamanda bir kulluk görevi olduğunu gösterir.
- "Dua, müminin silahıdır, dinin direğidir, göklerin ve yerin nurudur." (Hâkim, el-Müstedrek, I, 492).
- Dua, başa gelmiş ve gelecek musibetlere karşı fayda verir. Kazayı ancak dua geri çevirebilir (şartlı veya müphem olan kaderi). (Tirmizî, Deavât, 101).
Dua etmek, Allah'ın rahmet kapısını çalmaktır ve samimiyetle çalınan bu kapı asla yüzümüze kapanmaz.
Dua Nasıl Edilir? Duanın Edepleri (Adabı)
Duanın kabul edilme ihtimalini artırmak ve Rabbimize en güzel şekilde yönelmek için dikkat edilmesi tavsiye edilen bazı edepler vardır:
- İhlâs: Sadece Allah rızası için, samimi bir kalp ile dua etmek.
- Temizlik: Mümkünse abdestli olmak.
- Kıbleye Yönelmek: Mümkünse kıbleye dönerek dua etmek.
- Elleri Açmak: Dua ederken elleri açmak sünnettir.
- Hamd ve Salavat ile Başlamak/Bitirmek: Duaya Allah'a hamd ederek (Elhamdülillah diyerek veya Esmâsıyla överek) ve Peygamber Efendimiz'e salavat getirerek başlamak, yine aynı şekilde bitirmek duanın kabulüne vesiledir.
- Allah'ın Güzel İsimleriyle (Esmâ-ül Hüsnâ) Dua Etmek: İsteğimize uygun Esmâları zikrederek dua etmek (örneğin şifa için "Ya Şâfî", rızık için "Ya Rezzâk", af için "Ya Gafûr", yardım için "Ya Fettâh", sevgi için "Ya Vedûd").
- Yakarış ve Tevazu: Allah'ın büyüklüğü karşısında acizliğimizi hissederek, alçakgönüllülük ve boyun eğerek dua etmek.
- Ümit ve Korku Dengesi (Havf ve Recâ): Hem Allah'ın rahmetinden ümitvar olmak hem de azabından korkarak dua etmek.
- Kesin Bir İnançla İstemek: Duanın kabul edileceğine dair şüphe duymadan, tam bir iman ve teslimiyetle istemek.
- Israr ve Acele Etmemek: Duanın kabulü için aceleci davranmamak, ısrarla ve sabırla istemeye devam etmek. Unutmamalı ki Allah, bizim için en hayırlı vakti bilir.
- Hayırlı Şeyler İstemek: Günah olan veya akrabalık bağlarını koparacak şeyler için dua etmemek.
- Kabul Vakitlerini Gözetmek: Duanın kabul edilme ihtimalinin yüksek olduğu vakitleri (gecenin son üçte biri, ezanla kamet arası, farz namazların sonrası, Cuma günündeki icabet saati, Kadir Gecesi, oruçlu iken, seyahatteyken, yağmur yağarken, secdedeyken vb.) değerlendirmeye çalışmak.
- Helal Lokma: Duanın kabulü için helal kazanç ve helal lokma çok önemlidir.
Kur'an'dan ve Sünnet'ten Dua Örnekleri
Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) hayatı, bize en güzel dua örneklerini sunar:
- Hz. Âdem ve Havva'nın Tövbe Duası: "Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, mutlaka ziyan edenlerden oluruz." (A'râf, 7:23)
- Hz. Yunus'un Balığın Karnındaki Duası (İsm-i A'zam olduğu rivayet edilir): "Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu mine'z-zâlimîn." (Senden başka ilah yoktur. Sen eksikliklerden uzaksın. Ben gerçekten zalimlerden oldum.) (Enbiyâ, 21:87)
- Hz. Zekeriya'nın Evlat İsteme Duası: "Rabbi heb lî min ledunke zurriyyeten tayyibeten inneke semîu'd-du'â'." (Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.) (Âl-i İmrân, 3:38)
- Hz. Musa'nın İşlerinde Kolaylık Duası: "Rabbişrah lî sadrî ve yessir lî emrî vah-lul 'ukdeten min lisânî yefkahû kavlî." (Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimdeki bağı çöz ki sözümü anlasınlar.) (Tâhâ, 20:25-28)
- "Rabbena" Duaları: Kur'an'da sıkça geçen ve "Rabbimiz!" diye başlayan dualar: "Rabbena âtinâ fi'd-dünyâ haseneten ve fi'l-âhireti haseneten ve kınâ 'azâbe'n-nâr." (Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.) (Bakara, 2:201); "Rabbena lâ tuziğ kulûbenâ ba'de iz hedeytenâ ve heb lenâ min ledunke rahmeten inneke ente'l-Vehhâb." (Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bağış yapansın.) (Âl-i İmrân, 3:8)
- Peygamberimizin Kapsamlı Duaları: "Allahümme innî es'eluke mine'l-hayri kullihî 'âcilihî ve âcilihî mâ 'alimtu minhu ve mâ lem a'lem ve e'ûzu bike mine'ş-şerri kullihî 'âcilihî ve âcilihî mâ 'alimtu minhu ve mâ lem a'lem..." (Allah'ım! Bildiğim ve bilmediğim, hemen veya sonra gelecek her türlü hayrı Senden istiyorum. Bildiğim ve bilmediğim, hemen veya sonra gelecek her türlü şerden de Sana sığınıyorum...) (İbn Mâce, Dua, 4)
- Kadir Gecesi Duası: "Allahümme inneke Afuvvun [Kerîmun] tuhibbu'l-'afve fa'fu 'annî." (Allah'ım! Sen şüphesiz çok affedicisin [Kerîm'sin], affetmeyi seversin, beni de affet.) (Tirmizî, Daavât, 84)
Alimlerden Dua Hakkında Hikmetli Sözler
İslam büyükleri de duanın ehemmiyetine dair çok değerli sözler söylemişlerdir:
Hz. Ömer (r.a.)'den Rivayetle
Ben duanın kabul edilip edilmeyeceği endişesini taşımam. Asıl endişem, dua etme isteği ve becerisi verilip verilmediğidir. Çünkü kişiye dua etme (isteği ve gücü) verilmişse, icabet (kabul) de onunla beraber verilmiştir.
İmam Gazâlî (rh.a)
Dua, rahmet hazinelerinin anahtarıdır. Nasıl ki anahtarsız kapı açılmazsa, dua olmadan da rahmet kapısı çalınmış olmaz. Duanın kabulü için en önemli şartlardan biri de kalp huzurudur; dil dua ederken kalbin başka yerde olmaması gerekir.
İbn Kayyım el-Cevziyye (rh.a)
Duanın müminin hayatındaki yeri, silahın savaşçı için olan yeri gibidir. Ancak silahın tesiri sadece kendi gücüne değil, onu kullananın maharetine de bağlıdır. Duanın tesiri de sadece lafızlarına değil, dua edenin kalbindeki samimiyet, ihlas ve tevekküle bağlıdır.
Dua, kulun Rabbiyle en mahrem buluşması, en güçlü sığınağıdır. Hayatımızın her anını dua ile anlamlandırmak, hem bu dünyada hem de ahirette bize huzur ve saadet getirecektir. Rabbimiz dualarımızı kabul eylesin.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.