Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

Er-Rezzâk: Rızkın Şifresi

  • 28 Nisan 2025
  • 23

Sabah gözümüzü açtığımız andan gece yastığa başımızı koyduğumuz ana kadar, belki de zihnimizi en çok meşgul eden sorulardan biridir rızık meselesi. Yarın ne yiyeceğiz, faturalar nasıl ödenecek, çocuklarımızın ihtiyacını nasıl karşılayacağız? Bu endişe, modern dünyanın koşuşturmacası içinde kalbimizi daraltan, ufkumuzu sınırlayan bir ağırlığa dönüşebilir. Peki, bu ağırlıktan kurtulmanın, kalbe gerçek bir ferahlık ve güven yerleştirmenin yolu nedir? Cevap, kâinatın en temel hakikatlerinden birinde gizli: Rızkın tek ve mutlak sahibinin Allah olduğunu idrak etmek ve O'nun Er-Rezzâk (الرزاق) isminin tecellileri üzerine derin bir tefekküre dalmaktır.

Er-Rezzâk: Sadece Bir İsim Değil, Kâinatı Kuşatan Bir Hakikat

Er-Rezzâk, "tekrar tekrar ve bolca rızık veren" anlamına gelir. Ama bu basit bir tanımdan çok daha fazlasıdır. Bu isim, Allah'ın sadece insanlara değil, en küçük mikroorganizmadan devasa galaksilere kadar yarattığı her bir varlığın ihtiyacını bildiğini ve karşıladığını ifade eder. Bir an durup düşünelim: Gökte kanat çırpan kuşun, okyanusun derinliklerindeki balığın, toprağın altındaki karıncanın rızkını kim hesaplıyor, kim ulaştırıyor? (Bkz: Hûd 11:6) Bu muazzam organizasyon, bu kesintisiz ikram, O'nun sadece Rezzâk değil, aynı zamanda sonsuz ilim (El-Alîm), sonsuz kudret (El-Kâdir) ve sonsuz hikmet (El-Hakîm) sahibi olduğunun da apaçık bir delilidir.

Rızık dediğimizde aklımıza sadece yiyecek içecek gelmesin. Aldığımız her nefes, sahip olduğumuz sağlık, bizi doğruya yönelten iman ve hidayet (El-Hâdî), kalbimize dolan huzur (Es-Selâm), öğrenme yeteneğimiz, sevdiklerimizle olan muhabbetimiz (El-Vedûd)... Bunların hepsi, Er-Rezzâk olan Rabbimizin bize bahşettiği farklı rızık çeşitleridir. Tefekkür, bu maddi ve manevi rızıkların tamamının aynı Kaynaktan geldiğini idrak etmektir.

Kâinat Kitabında Er-Rezzâk'ı Okumak

Etrafımıza ibret nazarıyla baktığımızda, Er-Rezzâk isminin tecellilerini her an görebiliriz:

  • Toprağa atılan küçücük bir tohumun, yağmurun (rahmetin) ve güneşin yardımıyla nasıl çatlayıp onlarca, yüzlerce taneye dönüştüğünü tefekkür etmek... Tohumu yaratan kim, suyu indiren kim, ürünü bereketlendiren kim? Şüphesiz O, Rezzâk'tır.
  • Hiçbir canlının açlıktan ölmediği (insan eliyle oluşan adaletsizlikler hariç), her birine uygun bir rızkın yaratıldığı o muhteşem ekolojik dengeyi düşünmek... Bu, Rezzâk'ın adaletinin (El-Adl) ve her şeyi kuşatan bilgisinin (El-Muhît - manasıyla) bir yansıması değil midir?
  • Bazen hiç ummadığımız bir anda, hiç beklemediğimiz bir kişiden veya yerden gelen bir yardımı, bir rızkı hatırlamak... Bu, sebeplerin sadece birer perde olduğunu, asıl Rızık Veren'in sebepleri de yaratan Allah olduğunu göstermez mi? O, dilediğinde sebepler âleminin kurallarını aşarak da rızıklandırır (El-Vehhâb).
  • Manevi rızıkları düşünelim: Zor bir anda kalbimize gelen bir sabır (Es-Sabûr), bir yanlıştan dönme iradesi (Et-Tevvâb), bir hakikati anlama feraseti (El-Fettâh)... Bunlar da Rezzâk olan Rabbimizin ruhumuza ikram ettiği paha biçilmez rızıklardır.

Rızık Endişesinden Rezzâk'a Teslimiyete

Er-Rezzâk ismini hakkıyla tefekkür etmek, kalbimizde derin bir dönüşüm başlatır:

  • Endişe Yerine Tevekkül: Rızkın Allah'ın garantisi altında olduğunu idrak eden kalp, gelecek kaygısından ve aşırı dünya hırsından kurtulur. "Acaba ne olacak?" endişesi yerine, "Rabbim ne takdir ettiyse o olacak, O bana yeter (Hasbiyallah)" teslimiyeti (Tevekkül) gelir.
  • Sebeplere Takılmamak: Çalışmak, çabalamak elbette kulluk görevimizdir ve Allah'ın koyduğu bir kanundur (sünnetullah). Ancak rızkı işimizden, patronumuzdan veya müşterimizden değil, doğrudan Rezzâk olan Allah'tan bekleriz. Sebeplere sarılırız ama onlara tapmayız.
  • Gerçek Zenginlik Anlayışı: Zenginliğin mal çokluğu değil, gönül tokluğu (kanaat) ve Allah'a olan ihtiyaçsızlık (Ğınâ Billah) olduğunu anlarız. O, El-Ganiyy'dir (Mutlak Zengin), bize düşen O'nun kapısında fakirliğimizi (ihtiyacımızı) ikrar etmektir.
  • Şükür ve Cömertlik: Her nimetin O'ndan geldiğini bilmek, dilimizi ve kalbimizi şükürle (hamd) doldurur. Ve bu nimetlerin bize emanet olduğunu idrak ederek, O'nun cömert (El-Kerîm) isminin ahlakıyla ahlaklanıp başkalarıyla paylaşma arzusu duyarız.
  • İmtihan Bilinci: Rızıkta bir daralma (El-Kâbıd) olduğunda bunun bir imtihan olduğunu, sabırla ve dua ile Rezzâk olan Rabbimizin tekrar genişlik (El-Bâsıt) vereceğini umarız.

Er-Rezzâk İsmiyle Niyet ve Dua

Bu tefekkür hali, dualarımıza ve niyetlerimize de yansımalıdır:

  • Zikirde Niyet: Kalbimizi 'Ya Rezzâk' zikriyle meşgul ederken, sadece dilimizde değil, ruhumuzda da yankılansın: "Ey rızkı yaratan, dağıtan, her ihtiyacı gören Rabbim! Bana lütfettiğin maddi ve manevi tüm nimetlerin kaynağı Sensin. Bu idrakle Sana olan tevekkülümü ve şükrümü artır, beni Senden başkasına muhtaç eyleme" niyetiyle...
  • İşe Başlarken Niyet: Sabah işimize giderken, dükkanımızı açarken, tarlamıza tohum ekerken; "Ya Rezzâk! Senin emrettiğin helal yoldan rızkımı aramak için bu adımı atıyorum. Benim çabamı sadece bir vesile kıl. O vesileden bana ve aileme helal, bol, bereketli rızıklar ihsan eyle. Güç ve kuvvet ancak Sendendir, veren ancak Sensin. Sana güvendim, Sana dayandım (Tevekkeltü alallah)." niyetiyle...
  • Nimet Anında Niyet (Şükür): Soframızdaki ekmeği görürken; "Ya Rezzâk! Bu nimeti bana ulaştıran Sensin. Bana ikram eden Sensin. Sana sonsuz hamdolsun. Nimetini üzerimden eksik etme ve bana şükredenlerden olmayı nasip eyle." niyetiyle...
  • Darlık Anında Niyet (Dua): Maddi veya manevi bir sıkıntıya düştüğümüzde; "Ya Rezzâk! Ya Fettâh! Ya Kerîm! Ey rızkın tek sahibi, ey kapıları açan, ey ikramı sonsuz Rabbim! Halim Sana ayan. Sen her şeye kâdirsin. Bu darlıktan beni kurtaracak, bu ihtiyacımı giderecek olan ancak Sensin. Senin sonsuz hazinenden bana hayırlı bir kapı aç, lütfunla beni zenginleştir." niyetiyle...
  • Manevi Rızık İçin Niyet: "Ya Rezzâk! Ya Alîm! Ya Hâdî! Ya Nûr! Maddi nimetlerin gibi manevi nimetlerin de sahibi Sensin. Kalbime iman rızkını, aklıma ilim ve hikmet rızkını, ruhuma huzur ve sekine rızkını, hayatıma Seni razı edecek amel rızkını ihsan eyle." niyetiyle...

Er-Rezzâk ismi üzerine tefekkür, bizi rızık endişesinin dar ve boğucu koridorlarından çıkarıp, Allah'ın sonsuz rahmet ve kudretinin sergilendiği geniş ve ferah bir meydana ulaştırır. Bu meydanda korku yerine güven, hırs yerine kanaat, isyan yerine şükür vardır. Çünkü biliriz ki, hazineleri sonsuz olan, her canlının rızkına kefil olan bir Rabbimiz var.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

Felak Suresi: Şerlerden Allah'a Sığınmanın Kalkanı

Sonraki Post

Hayatın En Yüce Gayesi: Allah'ın Rızasını Kazanmak

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz