Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

Neden Diye Sorma, Hikmeti Ara: İlahi Planı Anlama Gayreti

  • 02 Mayıs 2025
  • 8

Uçsuz bucaksız bir okyanusta yol alan bir gemi gibiyiz bu dünya hayatında. Bazen güneşli, sakin sularda ilerlerken bazen de fırtınalara yakalanır, dalgalarla boğuşuruz. Kimi zaman başımıza gelenlere anlam veremez, "Neden ben?", "Neden şimdi?", "Bunun amacı ne?" diye sorarız. Kimi zaman da etrafımızdaki muazzam düzene, incelikli sanata hayran kalır, "Bu nasıl bir ustalık?" demekten kendimizi alamayız. İşte tüm bu soruların, hayranlıkların ve bazen de isyanların ardında yatan cevap, İslam inancının temel taşlarından birinde gizlidir: Allah'ın sonsuz ve kuşatıcı Hikmeti (حكمة).

Hikmet, sadece bilmek değil, en doğruyu bilmek, her şeyi yerli yerine koymak, her işi en uygun zamanda, en güzel şekilde ve en yüce amaçla yapmaktır. Allah Teâlâ, El-Hakîm'dir; yani O, mutlak ve sonsuz hikmet sahibidir. O'nun hiçbir işi tesadüfi, anlamsız veya boşuna değildir.

Hikmet Nedir? Kelimelerin Ötesinde Bir Kavrayış

Hikmet, bilgelik demektir; ama kuru bir bilgi yığını değil. Hikmet, eşyanın ve olayların ardındaki gerçeği, ilahi amacı ve en doğru yapılış biçimini kavramaktır. El-Hakîm olan Allah'ın hikmeti şuralarda tecelli eder:

  • Yaratılışta: Kâinattaki her varlık, en küçük atomdan en büyük galaksiye kadar, hassas bir ölçüyle, belirli bir görevle ve mükemmel bir sanatla yaratılmıştır. Organlarımızın birbiriyle uyumu, gezegenlerin yörüngeleri, ekosistemdeki denge... Hepsi O'nun şaşmaz hikmetinin eseridir. Hiçbir şey lüzumsuz veya amaçsız (bâtıl) değildir.
  • Emir ve Yasaklarda (Şeriat): Allah'ın bize emrettiği ibadetler (namaz, oruç vb.) ve yasakladığı şeyler (içki, zina, faiz vb.), hem bireysel hem de toplumsal olarak bizim iyiliğimiz, huzurumuz ve kurtuluşumuz içindir. Belki bazen hemen anlayamasak da, her bir hükmün ardında derin hikmetler saklıdır.
  • Hayat Olaylarında (Kader): Başımıza gelen iyi veya kötü her olay, O'nun hikmetli planının bir parçasıdır. Nimetler şükrü öğretir, musibetler sabrı... Bazen bir zorluk (usr), daha büyük bir kolaylığa (yusr) veya manevi bir yükselişe kapı aralar. Bazen bir mahrumiyet, bizi daha büyük bir tehlikeden korur.

O'nun hikmeti, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilen sonsuz ilmi (El-Alîm) ve her şeye gücü yeten mutlak kudreti (El-Kâdir) ile birlikte tecelli eder.

Hikmetin Tecellileri: Kâinatta ve Hayatımızda İzleri

Gözümüzü açıp kalbimizi dinlediğimizde, O'nun hikmetinin yansımalarını her yerde görebiliriz:

  • Bir arının kilometrelerce uzaktan kendi kovanını bulabilmesi, bir örümceğin ağını kusursuzca örmesi... Bu içgüdüsel bilgelik kimin eseri?
  • Vücudumuz hastalandığında, kendi kendini tamir etme mekanizmalarının devreye girmesi... Bu mükemmel savunma ve onarım sistemi, hangi hikmetli Yaratıcı'nın planı?
  • Gece ve gündüzün birbirini takip etmesi, mevsimlerin döngüsü, suyun kaldırma kuvveti... Hayatımızı mümkün kılan bu hassas dengelerdeki hikmeti görmemek mümkün mü?
  • Bazen çok istediğimiz bir şeyin olmamasının, yıllar sonra bizim için ne kadar hayırlı olduğunu fark ettiğimiz anlar... O anki üzüntümüzün ardına gizlenmiş hikmeti kim bilebilirdi?
  • Bir çocuğun masumiyeti, bir bilgenin sözlerindeki derinlik, bir dostun tesellisi... İnsan ilişkilerine yerleştirilmiş o ince hikmetler...

Kâinat, adeta Allah'ın hikmetini sergilediği devasa bir sanat galerisi gibidir. Tefekkür ise bu galeriyi gezip eserlerin ardındaki Sanatkâr'ın bilgeliğine hayran kalmaktır.

Hikmeti Anlama Çabası ve Teslimiyet

Allah'ın hikmetinin sonsuz ve kuşatıcı olduğunu kabul etmekle birlikte, sınırlı aklımızla O'nun her işinin ardındaki tüm hikmetleri tam olarak kavramamız mümkün değildir. Bazen başımıza gelen olaylar bize anlamsız, haksız veya acı verici gelebilir.

İşte tam bu noktada iman devreye girer. İman, aklımızın ermediği yerde kalbimizle teslim olmaktır. Her şeyi bilen, gören ve her işi mutlak adalet ve hikmetle yapan bir Rabbimiz olduğuna inanmak, anlayamadığımız durumlarda bile O'nun hikmetine güvenmemizi sağlar. Bu teslimiyet, isyan yerine sabrı, endişe yerine tevekkülü getirir.

Ancak bu, düşünmeyi bırakmak anlamına gelmez. Mümin, olaylar üzerinde tefekkür ederek, ilim öğrenerek Allah'ın hikmetini anlamaya çalışır. Nedenlerini sorgular, dersler çıkarır. Fakat sonunda, kendi idrakinin sınırlarını bilir ve "Rabbim bilir, O'nun her işinde bir hikmet vardır" diyerek O'nun şaşmaz bilgeliğine teslim olur. Dua ederken de "Ya Hakîm" diyerek O'ndan hikmet ve doğru anlayış istemek, bu yolculukta bize yardımcı olur.

Peygamberlerin Hikmetli Duruşu

Peygamberlerin hayatları, Allah'ın hikmetine teslimiyetin en güzel örnekleriyle doludur:

  • Hz. İbrahim (a.s): Putları kırıp ateşe atıldığında veya oğlunu kurban etmesi emredildiğinde, sorgulamadan Rabbine teslim olması, O'nun emrindeki hikmete olan derin imanını gösterir.
  • Hz. Yusuf (a.s): Kardeşlerinin ihaneti, kuyuya atılması, iftiraya uğrayıp zindana girmesi gibi zorluklar yaşasa da, sonunda Mısır'a yönetici olduğunda tüm bunların ardındaki ilahi planı ve hikmeti görmüş, Rabbine şükretmiştir (Yûsuf 12:100).
  • Hz. Musa (a.s): Hızır (a.s) ile yaptığı yolculukta, başlangıçta anlayamadığı olayların (geminin delinmesi, çocuğun öldürülmesi, duvarın düzeltilmesi) ardındaki hikmetleri öğrenerek ilahi takdirin sırlarına şahit olmuştur.
  • Hz. Muhammed (s.a.v): Mekke'deki yıllarca süren eziyetler, Taif'te taşlanması, Uhud'daki sıkıntılar ve Hudeybiye Antlaşması'nın görünürdeki olumsuz şartları... Tüm bunların ardında sabırla Rabbine güvenmiş ve sonunda hepsinin büyük fetihlere ve hayırlara kapı açtığını görmüştür.

Onların bu teslimiyeti, Allah'ın her işinin hikmetle dolu olduğuna dair bize en büyük dersi verir.

Allah'ın hikmeti, kâinatın her zerresine işlenmiş, hayatımızın her anını kuşatmış durumdadır. Onu görmek için bakan gözlere, anlamak için düşünen akıllara ve teslim olmak için iman eden kalplere ihtiyaç vardır. Bazen bir musibetin ardına gizlenen bir lütuf, bazen bir mahrumiyetin içinde saklanan bir korunma olabilir. El-Hakîm olan Rabbimizin her işinin güzel olduğuna ve en doğrusunu bildiğine iman etmek, fırtınalı dünya denizinde sığınacağımız en sağlam limandır.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

Hacet Namazı: Dilekler İçin Rabbimize Özel Bir Yakarış

Sonraki Post

Allah Bize Yeter: Hasbünallahu ve Ni'mel Vekil Anlamı

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz