Esmalar ve Dualar ile Özel Terkipler

Allah'ın Tecellisi Nedir? Kâinatta ve Kalpte İlahi Yansımaları

  • 29 Nisan 2025
  • 16

Uçsuz bucaksız kâinat... İç içe geçmiş sistemler, hayranlık uyandıran bir düzen, göz kamaştıran bir sanat... Kalbimizin derinliklerinde hissettiğimiz sevinçler, hüzünler, vicdanımızın sesi... Tüm bunlar nereden geliyor? Bu varlık âleminin ardındaki Sır nedir? İşte bu soruların cevabı, İslam inancının temel kavramlarından biri olan Tecelli (تجلي)'de gizlidir. Tecelli, Zâtı itibarıyla idrakimizin ötesinde olan Yüce Allah'ın, Kendisini isimleri, sıfatları ve fiilleriyle yaratılmış âlemde göstermesi, açığa vurması, yansıtmasıdır.

O, El-Bâtın'dır; Zâtı gizlidir, gözler O'nu idrak edemez (En'âm 6:103). Ama aynı zamanda Ez-Zâhir'dir; varlığının ve kudretinin delilleri kâinatın her köşesinde apaçıktır. İşte bu Zâhir oluş, O'nun tecellisidir. Tecelli, gizli olanın bir ayna misali yaratılmışlarda yansıması, bilinmesidir. Bu tefekkür yolculuğunda, ilahi tecellinin ne anlama geldiğini, nerelerde ve nasıl görülebileceğini anlamaya çalışacağız.

Tecelli Ne Demektir? İlahi Nurun Yansıması

Tecelli; ortaya çıkma, görünme, açığa çıkma, parlama, yansıma gibi anlamlara gelir. Tasavvufî ve kelâmî bir terim olarak ise, Allah Teâlâ'nın Zâtının değil ama isimlerinin, sıfatlarının ve fiillerinin etkilerinin yaratılmış âlemde görünür hale gelmesidir. Bu, güneşin kendisi dünyaya inmeden ışığı ve ısısıyla her yerde hissedilmesi gibidir. Güneşin ışığı güneştir ama güneşin kendisi değildir; tıpkı bunun gibi, kâinattaki her tecelli Allah'tandır ama Allah'ın Zâtının kendisi değildir.

Çok Önemli Bir Nokta: Tecelli asla, Allah'ın Zâtının yaratılmış bir şeye girmesi (hulûl) veya yaratılmışla birleşmesi (ittihad) anlamına gelmez. Bu tür inanışlar İslam'ın temelindeki Tevhid ilkesine tamamen aykırıdır. Allah, yarattıklarından tamamen ayrıdır, onlara benzemez ("Leyse kemithlihî şey" - Şûrâ 42:11) ve son derece yücedir (El-Aliyy, El-Müteâlî). Tecelli, O'nun aşkın Zâtının, yaratılmışlar âlemindeki eserleri ve yansımalarıdır.

Tecellinin Farklı Mertebeleri ve Alanları

İslam alimleri ve arifleri, Allah'ın tecellisini daha iyi anlamak için onu farklı mertebelerde ele almışlardır:

  • 1. Fiillerin Tecellisi (Tecelli-i Ef'âl): Allah'ın yaratma, rızık verme, hayat verme, öldürme, yönetme, yardım etme gibi fiillerinin kâinatta ve hayatımızdaki yansımalarıdır. Bir çiçeğin açması, bir yağmurun yağması, bir hastanın şifa bulması, bir zalimin cezasını bulması hep O'nun fiillerinin tecellisidir. Bu tecelliler O'nun kudretini (El-Kâdir), rahmetini (Er-Rahmân), adaletini (El-Adl), hikmetini (El-Hakîm) gösterir.
  • 2. İsimlerin Tecellisi (Tecelli-i Esmâ): Kâinattaki her bir varlık, Allah'ın güzel isimlerinden (Esmâ-ül Hüsnâ) bir veya birkaçının tecelligâhıdır, o isimlerin manalarını yansıtan bir aynadır. Örneğin, bir sanat eserindeki güzellik El-Cemîl ismini, bir annenin şefkati Er-Rahîm veya Er-Raûf ismini, evrendeki düzen El-Hakîm ismini, bir âlimin bilgisi El-Alîm isminin yansımasını gösterir. Kâinata bu gözle bakmak, her yerde O'nun isimlerini okumaktır.
  • 3. Sıfatların Tecellisi (Tecelli-i Sıfât): İsimlerin işaret ettiği temel sıfatların (Hayat, İlim, İrade, Kudret, Semî', Basar, Kelâm gibi Sübûtî Sıfatlar ve diğerleri) kâinattaki ve bizdeki etkilerinin görülmesidir. Canlılardaki hayat O'nun Hayat sıfatının, evrendeki bilgi ve düzen O'nun İlim sıfatının, varlıkların hareket ve iradeleri O'nun İrade ve Kudret sıfatlarının tecellisidir.
  • 4. Zâtî Tecelli (Tecelli-i Zât): Bu, manevi yolculuğun en ileri ve en özel mertebesidir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bu asla Allah'ın Zâtını bu dünyada görmek veya O'nunla birleşmek anlamına gelmez. Bu, kulun kalbinin bütün masivadan (Allah dışındaki her şeyden) arınarak, ilahi nur ve marifetle dolması sonucu ulaştığı, Allah'ın varlığını her türlü şüpheden uzak, çok kuvvetli bir şekilde hissettiği, adeta O'nun huzurunda olduğu şuuruna erdiği çok özel bir manevi haldir. Bu tecelliye ancak Allah'ın dilediği peygamberler veya veli kulları mazhar olabilir. Hz. Musa'nın (a.s) Tur Dağı'ndaki tecelli talebi ve sonucunda bayılması (A'râf 7:143), Zâtî tecellinin bu dünyada tam olarak kavranamayacağına bir işarettir.

Kâinatta ve İnsanda Tecelli Örnekleri

Tecelliyi anlamanın en güzel yolu, tefekkürdür:

  • Kâinata Bakış: Bir dağın heybetine bakıp Allah'ın El-Kebîr, El-Azîm isimlerini; bir çiçeğin renklerindeki ve yapısındaki inceliğe bakıp El-Latîf, El-Bedî', El-Musavvir isimlerini; güneşin ısı ve ışığına bakıp En-Nûr ismini; yağan yağmurun toprağı canlandırmasına bakıp El-Muhyî ve Er-Rahmân isimlerini tefekkür edebiliriz.
  • İnsana Bakış: Kendi yaratılışımızdaki mucizeleri (görme, işitme, düşünme yeteneği) düşünerek Allah'ın El-Hâlık, El-Alîm, Es-Semî', El-Basîr isimlerini; bir an bile O'na muhtaç olduğumuzu düşünerek Es-Samed, El-Kayyûm isimlerini; hata yaptığımızda af dileme ihtiyacı hissederek Et-Tevvâb, El-Gafûr isimlerini idrak edebiliriz.
  • Kur'an'a Bakış: Kur'an okurken her ayetin Allah'ın Kelâm sıfatının bir tecellisi olduğunu, içindeki emir ve yasakların O'nun Hakem ve Hakîm isimlerinin, rahmet müjdelerinin Rahmân ve Rahîm isimlerinin, azap uyarılarının Kahhâr ve Müntekim isimlerinin yansıması olduğunu düşünebiliriz.

Tecelliye Mazhar Olmak: Kalp Gözünü Açmak

Allah'ın tecellileri her an kâinatta ve üzerimizde devam etmektedir. Ancak bu tecellileri görebilmek ve hissedebilmek için kalp gözümüzün açık olması gerekir. Kalp gözünü açmanın ve tecellilere mazhar olmanın yolları şunlardır:

  • Sağlam İman: Her şeyin temelidir.
  • İlim: Allah'ı, isimlerini, sıfatlarını ve kâinatı tanımak, tecellileri okuyabilmeyi sağlar.
  • Tefekkür: Yaratılış ve ayetler üzerinde bilinçli olarak düşünmek.
  • Zikir: Allah'ı sürekli anmak kalbi O'na bağlı tutar ve tecellilere açık hale getirir. Özellikle Esmâ zikri önemlidir.
  • Kalp Tasfiyesi (Tezkiye): Kalbi günah, kibir, haset, dünya sevgisi gibi perdelerden arındırmak gerekir ki, ilahi nur oraya yansıyabilsin. Kirli bir ayna net göstermez.
  • İhsan Şuuru: "Allah'ı görüyormuşçasına ibadet etmek; sen O'nu görmesen de O'nun seni gördüğü bilinciyle yaşamak." Bu şuur, tecellileri hissetmenin zirvesidir.

Allah Teâlâ, Zâtı itibarıyla gizli (Bâtın) olsa da, isimleri, sıfatları ve fiilleriyle her an bize Kendini göstermekte (Zâhir) ve tecelli etmektedir. Bu tecellileri fark etmek, kâinatı bir kitap gibi okumak, her olayda O'nun isimlerinin yansımalarını görmek, imanı taklitten tahkike çıkarmanın, O'na olan sevgiyi ve yakınlığı artırmanın en güzel yoludur. Tefekkür ve kalp temizliği ile bu tecelli aynalarını parlattığımızda, hayatımız bambaşka bir anlam ve derinlik kazanacaktır.

Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.

Önceki Post

Rızık Kapılarını Açan Terkip: İstiğfar, Rabbi Yessir ve Kur'an

Sonraki Post

Esmâ-ül Hüsnâ'nın Tecellisi: Kâinat Aynasında İlahi İsimleri Okumak

Aramak istediğiniz anahtar kelimeleri girerek arama yapabilirsiniz