İslam kelimesi "teslimiyet" anlamına gelirken, bu teslimiyetin kalpteki kökü, ruhu ve itici gücü İman (إيمان)'dır. İman, sadece belirli şeyleri bilmek veya kabul etmek değil, çok daha derin, kapsamlı ve hayatı şekillendiren bir olgudur. Peki, İslam'ın temeli olan iman tam olarak ne demektir? Neden bu kadar önemlidir ve hayatımızda nasıl tecelli eder?
İmanın Tanımı: Güvenmek, Tasdik Etmek, Teslim Olmak
İman kelimesi, Arapça "emn" (أمن) kökünden gelir. Bu kök; güvenmek, emin olmak, güvende hissetmek, birini veya bir şeyi doğrulamak, onaylamak gibi anlamlar taşır. İman etmek, birine veya bir şeye öyle güvenmek ve onu öyle doğrulamaktır ki, o konuda kalpte hiçbir şüphe kalmaz ve kişi kendini güvende hisseder.
İslami ıstılahta ise iman, Ehl-i Sünnet alimlerinin genel kabulüne göre şu temel unsurları içerir:
- Kalp ile Tasdik (التصديق بالقلب): İmanın aslı ve özü budur. Allah'tan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) aracılığıyla gelen kesin bilgilere (zarûrât-ı dîniyye) kalben inanmak, onları şüphesiz bir şekilde kabul etmek ve doğrulamaktır. Bu, imanın içsel, bâtıni boyutudur.
- Dil ile İkrar (الإقرار باللسان): Kalpteki bu tasdikin dil ile ifade edilmesi, özellikle Kelime-i Şehadet ("Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh") ile Allah'ın birliğinin ve Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğunun beyan edilmesidir. Bu, kişinin Müslüman olarak tanınmasının ve dünyevi hükümlerin uygulanmasının şartıdır.
- Azalarla Amel (العمل بالأركان - İlişkisi): Ehl-i Sünnet alimlerinin çoğunluğuna göre, salih ameller (namaz, oruç, zekat gibi ibadetler ve güzel ahlak) imanın kendisinden bir parça olmamakla birlikte, imanın bir gereği, meyvesi, ispatı ve koruyucusudur. Gerçek ve kâmil iman, kişiyi mutlaka salih amellere yöneltir. Ameller imanı artırır veya azaltır, ancak büyük günah işlemek veya farzı terk etmek (inkâr etmedikçe veya helal saymadıkça) kişiyi imandan çıkarmaz, ama imanını zayıflatır ve tehlikeye atar. Kur'an'da iman ve salih amel sıklıkla birlikte zikredilir.
Kısacası iman, kalpte başlayan, dilde ifade bulan ve hayata yansıyan kapsamlı bir teslimiyet ve bağlılıktır.
İmanın Şartları (Erkânü'l-Îmân)
Kalp ile tasdik edilmesi gereken temel inanç esasları, meşhur Cibril Hadisi'nde de belirtildiği gibi altı tanedir ve bunlara "İmanın Şartları" veya "Amentü" denir:
- 1. Allah'a İman: O'nun varlığına, birliğine (Tevhid), eşi ve benzeri olmadığına, bütün kemal sıfatlara sahip ve noksan sıfatlardan münezzeh olduğuna, isimlerine (Esmâ-ül Hüsnâ) inanmak.
- 2. Meleklere İman: Allah'ın nurdan yarattığı, günahsız, sürekli O'na itaat eden ve çeşitli görevleri yerine getiren meleklerin varlığına inanmak.
- 3. Kitaplara İman: Allah'ın peygamberlerine vahyettiği ilahi kitaplara (Suhuflar, Tevrat, Zebur, İncil ve sonuncusu Kur'an-ı Kerim) inanmak. Kur'an'ın son ve tahrif edilmemiş kitap olduğuna inanmak.
- 4. Peygamberlere İman: Allah'ın insanları hidayete erdirmek için gönderdiği peygamberlerin (Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e (s.a.v) kadar) hepsine, aralarında ayrım yapmadan inanmak. Hz. Muhammed'in (s.a.v) son peygamber olduğuna inanmak.
- 5. Ahiret Gününe İman: Kıyametin kopacağına, ölümden sonra yeniden dirilişin (Ba's) olacağına, hesabın, mizanın, cennetin ve cehennemin hak olduğuna kesin olarak inanmak.
- 6. Kadere İman: Hayrın ve şerrin (iyiliğin ve kötülüğün), her şeyin Allah'ın ezelî ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratmasıyla meydana geldiğine inanmak (Kader ve Kazâ).
Bu altı esastan birini bile inkâr etmek, kişinin iman dairesinden çıkmasına sebep olur.
İmanın Önemi ve Hayatımızdaki Yeri
İman, bir müminin sahip olduğu en değerli varlıktır ve hayatının merkezindedir:
- Kurtuluşun Temelidir: Ahirette ebedi saadete ulaşmanın ve cehennemden kurtulmanın birinci şartı imandır.
- Amellerin Ruhudur: İmansız yapılan iyi işlerin ahirette bir karşılığı yoktur. Amellerin Allah katında değer kazanması için imana dayanması gerekir.
- Gerçek Huzur ve Güven Kaynağıdır: "Emn" kökünden gelmesiyle de ilişkili olarak, iman kalbe gerçek bir güven, emniyet ve huzur verir. Her şeyin Allah'ın kontrolünde olduğunu bilen ve O'na güvenen (El-Mü'min isminin tecellisi) mümin, dünya sıkıntıları karşısında sarsılmaz.
- Hayata Anlam Katar: İman, varoluşun amacını, nereden gelip nereye gittiğimizi açıklar, hayata bir anlam ve gaye kazandırır.
- Güzel Ahlakın Kaynağıdır: Allah'a ve ahirete iman, kişiyi dürüstlüğe, adalete, merhamete ve diğer güzel ahlaki erdemlere yöneltir.
- Artar ve Eksilir: İman statik değildir. İtaatle, zikirle, tefekkürle, ilimle artar; günahlarla, gafletle azalır. Bu yüzden imanımızı sürekli beslemek ve korumak gerekir.
İmanı Kazanma ve Güçlendirme Yolları
İman, Allah'ın bir lütfu olmakla birlikte, kulun da gayretiyle kazanılan ve güçlendirilen bir değerdir:
- İlim Talep Etmek: Allah'ı, dinini, peygamberini doğru kaynaklardan öğrenmek imanı güçlendirir.
- Tefekkür Etmek: Kâinatı, yaratılışı ve Kur'an ayetlerini düşünmek, Allah'ın varlığına ve kudretine olan imanı artırır.
- Zikir ve Dua: Allah'ı sürekli anmak (Esmâ zikri dahil) ve O'na dua etmek, kalpteki iman bağını canlı tutar. Özellikle "Ya Mukallibe'l-kulûb, sebbit kalbî 'alâ dînik" (Ey kalpleri evirip çeviren Rabbim! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.) duası çok önemlidir.
- Kur'an Okumak: Allah'ın kelamını okumak ve anlamaya çalışmak imanı besler.
- Salih Ameller İşlemek: İbadetleri yerine getirmek ve iyi işler yapmak imanın artmasına vesiledir.
- Salihlerle Beraber Olmak: İmanı güçlü insanlarla birlikte olmak, kişinin imanını olumlu etkiler.
- Nefisle Mücadele: Günahlardan kaçınmak ve nefsin kötü arzularına direnmek imanı korur.
İman, karanlık bir gecede yolumuzu aydınlatan bir ışık, fırtınalı bir denizde sığındığımız sağlam bir liman gibidir. O, kalbimizin en değerli mücevheri, hayatımızın pusulası, ahiretimizin ise yegâne sermayesidir. Bu büyük nimete sahip olduğumuz için Rabbimize sonsuz hamd etmeli, onu korumak ve güçlendirmek için sürekli çaba göstermeli ve iman üzere yaşayıp iman üzere ölmeyi O'ndan niyaz etmeliyiz.
Sevgi ve dua ile kalın. Allah'a emanet olun.